30 Ağustos 2012 Perşembe

Tayyip Erdoğan'la Atatürk’ün birbirinden ne farkı var?

Tayyip Erdoğan'la Atatürk’ün birbirinden ne farkı var?
 Benzerlik 1: İkiside katliam yapmıştır örnek olarak Atatürk, Zilan deresi katliamı ve Dersim katliamını yapmış Tayyip Erdoğan ise Roboski ve Kortek katliamını yapmıştır.(sadece bir kısmını belirttim her iki taraf içinde) 

Benzerlik 2:İkiside alkole ve sigarada olan vergiye, ek vergi koymuştur.Tayyip’inki son derece yakın zaman olduğu için alıntı yapmıyorum Atatürk için ise “Buna karşılık devlet arazi vergisini, özellikle de tütün,alkol,kibrit vb. gibi ürünlere konan dolaylı vergiyi yükseltti” (Johannes Glasneck,Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye,sayfa:263)(Ulusalcılar şimdi Atatürk şeriatı mı istiyor diye kendi kendilerine sormaları lazım.)

Benzerlik 3:İkiside Anadolu burjuvazisini geliştirmiştir.Tayyip’inki gazetelerde var o yüzden Atatürk’e gelelim “Yıllar geçtikçe eski İstanbul ve İzmir komprodor burjuvazisi ile Anadolu ulusal burjuvazisi arasındaki farklar silinmeye başladı. Azınlıkların dışta bırakılmasından başlayarak devletçiliğe kadar uzayan tüm kemalist ekonomi politikası, otuzuncu yılların sonuna doğru kendi Türk burjuvasının meydana gelmesi ile sonuçlandı” (Johannes Glasneck,Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye,sayfa:275)

Benzerlik 4:İkiside burjuvaziye hizmet ediyordu.

 Benzerlik 5: İkiside pragmatik kendilerinin ve burjuvazinin çıkarları için yapmayacakları satmayacakları adam yoktur. Atatürk için Çerkes Ethem’le olan içli dışlı ilişkisi ve sonra onu hain ilan etmesi, Tayyip için bu konuda örneğe bile ihtiyaç duymuyorum en basitinden Abdullah Gül,Abdülhatif Şener, Cemil Çiçek’le sürtüşmeleri kafidir. Bu maddeye ek:İkiside dini kendi siyasi çıkarları için kullanmışlardır. Atatürk hiçbir zaman Dinsiz olmamıştır o sadece dini kendi tekeline sokmak için farklı gruplardaki dindarları tasfiye etmeye girişmiştir.Aynı zamanda Tayyip’de hiçbir zaman anti-milliyetçi olmamıştır yeri gelince onu kullanmıştır.Son zamanlarda gene milliyetçiliği kullanmaktadır. Bu yüzden ikiside işine nasıl gelirse ona göre davranmışlardır. İkiside ideolojik olarak tutarsızdır.Hatta Tayyip o kadar Atatürk’e benzemektedir ki kendini onla yarıştırmaktadır.Demiryolu polemiği buna örnektir.

 Benzerlik 6:İkiside İşçi ve köylü düşmanıdır. Tayyip Erdoğan zamanında 11 bin işçi ölmüş 14 bin işçi sakat kalmıştır.(İronik olarak işçi ölümlerinin önüne geçmek için sahteden meclis çalışmasının yapıldığı sırada meclisin arkasında yapılan kazıda 1 işçi ölmüştü.)İkiside grev hakkını yasaklayıp işçilerin demokratik taleplerini ezmişlerdir,Tayyip zamanında pikniğe giden bile hapis cezasına mahkum edilmiştir.İkiside basına baskı ve terör uygulamıştır.Şimdi Atatürk’e bakalım.

 İŞÇİ DÜŞMANLIĞI: “Sanayi kalkınmasında işçi, gerçi işgücünü ortaya koymuştu.Ama sorumlulara göre işletmelerin yönetiminde ve geliştirilmesinde işçinin yaratıcı girişimini uyandırmak demokrasi ile yapılacak çok tehlikeli bir deneyim olarak görünüyordu. Haftalık çalışmayı 48 saat olarak saptayan, aynı zamanda grevi cezaya bağlayan 1937 yılının iş yasasına karşın, işçiler gene bu yüzden siyasal ve toplumsal haklarına bir türlü kavuşamadılar, özel girişimlerde olduğu kadar devlet işletmelerinde de sömürüldüler. İş kazalarından korunma, sosyal sigorta ve işsizlik sigortası, 1946 yılına kadar tümden savsaklandı. (Johannes Glasneck,Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye,sayfa:274-275)

 KÖYLÜ DÜŞMANLIĞI: “Ama yoksul ve topraksız köylüler, bu gelişmeden bir pay almamışlardı.TBMM’nin çıkardığı yasalar, çoğu zaman yalnızca, işletmelerini büyütebilen sermayece güçlü köylülerin yararına oluyor ve böyle kemalist politikanın akışı içinde burjuva zengin köylüler tabakası meydana geliyordu.Bu durum özellikle, ihraç maddelerinin yetiştirildiği bölgelerde söz konusu idi.Köyde kapitalist özel mülkiyet iyice sağlamlaştı.”(Johannes Glasneck,Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye,sayfa:263-264)

 BASIN DÜŞMANLIĞI: “Anayasada yer almış burjuva özgürlükleri geniş ölçüde sınırlandırmıştı.1931 tarihli basın yasası yalnız padişahlık ve halifelik , komunizm ve “yabancı devlet görüşleri” için propagandayı değil, hükümet için yapılacak her ciddi eleştiriyi de cezaya bağlıyordu.” (Johannes Glasneck,Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye,sayfa:227)

 Görüldüğü gibi bu ve benzer örnekler Faşizmin adı değişse de özünün aynı kaldığını gösteriyor.Yönetci kilk üç aşağı beş yukarı aynı davranıyor.Görüldüğü üzere burjuvazinin ısrarla bizlere farklı göstermeye çalıştığı bu iki insan bile neredeyse birbirinin aynısı.Bu benzerlik sırf Tayyip Erdoğan ve Atatürk ekseninde değil bütün ülkeyi yönetmiş partiler ve yöneticiler içinde söylenir. Kimi birbirine daha az benzer, kimi çok, ama hepsinin özü birdir. O öz emek sömürüsüdür. Bu yüzden kişiler değişse de, başka partiler iktidara gelse de, çok farklı bir ambalaj çizselerde bu düzen içinde hiçbir şey değişmeyecek. Taki proletarya iktidarı yıkıp kendi iktidarına kurana dek.İşçilerin kurtuluşu ne Tayyip Erdoğan’da ne de Atatürk’tedir çünkü ikisi de öz itibarıyla ve yaptıklarıyla aynıdır.İşçilerin gerçek kurtuluşu, insanın insanı sömürmediği SOSYALİZMDEDİR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.