28 Mayıs 2015 Perşembe

Kısa ve Öz Bir Şeklide: Komünistlerin Güncel Görevleri Üzerine Düşünceler


Türkiye devrimci hareketi, inişli çıkışlı bir seyir izlemesine rağmen sürekli ileriye doğru yani tarihin akışına uygun bir şekilde ilerlemiştir. Bu inişleri ve çıkışları teker teker inceleyecek değilim lakin unutulmaması gereken bir şey var. Her iniş devrimci hareket içinde bir liberalleşme sürecini getirirken, her yükselişi ise devrimci hareket içinde bir sekterleşme hareketi izlemektedir. Çok şükür ki biz sekterleşmeden devrimci değerlerden taviz vermemeyi anladığımız için sekterlik bizim için olmazsa olmaz bir duruş şeklidir. Şu anda Türkiye devrimci hareketi bir iniş sürecinin bitimine doğru ilerlemektedir. Halk ve yerel gerici güçler arasındaki çelişki çok derinlemesine hissedilmektedir.  Bu süreçte fark yaratacak kuvvet ise emperyalizme esaslı darbeyi vurmayı sağlayan öznelerdir. Yerel-yabancı gerici güçler ile halk arasında mevcut olan tarihsel ve antagonistik çelişkiye uygun devrimci çözümü kim sunarsa o özne öncü kuvvet olacaktır.

Mücadelenin güçlüklerine ve sınırlamalarına rağmen yerel gerici kliği ciddi bir biçimde zayıflatmak için askeri-politik mücadelenin esas alınması şarttır. Bu yüzden devrimci öznenin görevi kriz yaratmaktır. Türkiye’de başarıyı sağlayacak ve Devrimci-Demokratik Halk Yönetimini kuracak özne krizi soğurtan değil krizi derinleştiren özne olabilir. Yani kitlenin geri bilincine seslenen ve huzur isteyen değil huzuru bozan özne ilerleyen dönemlerde başarı sağlayabilir. Bu yüzden her komünistin görevi, iç savaş çıkarmaktır, provokasyon yaratmaktır, düzeni yeniden inşa etmek değil düzeni yıkmaktır. Bu yüzden finans kuruluşlarının düzenin devamı ve istikrarı için HDP’nin barajı geçmesini istemeleri her komünist için düşündürücü olmalıdır.


Komünistler düzenin istikrarını ne zamandır kendilerine hedef olarak aldılar? Komünistlerin stratejik hedefi düzeni yeniden inşa etmek olabilir mi? Çok açık bir şekilde söyleyebiliriz ki: hayır komünistlerin hedefi düzeni yeniden inşa etmek olamaz. Bu yüzden her komünist krizi derinleştirmelidir gerekirse kendi partilerini inandıkları ideoloji için feda etmelidirler. Eğer biz komünizmi inşa etmek için mücadele ediyorsak krizi derinleştirmek zorundayız. Bunun pratik yansıması HDP’yi baraj altında bırakmaktır. HDP baraj altında kalırsa liberallerin önemli bir kısmı devrimci bir tavır almak zorunda kalacaktır. Bu yüzden komünistlerin birincil hedefi HDP’nin barajı geçmemesini dilemektir. Komünistlerin önünde iki yol var biri tekkenin çıkarı ve devrime ihanet ikincisi ise tekkeyi dağıtmak ve devrime yürümek. Yani özetle ya Kapitalizm ya da Sosyalizm. Asıl seçim sandıkta olmayacak bunu herkes böyle bile.