17 Kasım 2012 Cumartesi

Bir fırıldağın anotomisi: Lev Troçki


Burjuvazinin en sevdiği kişiliktir, kararsızlık ve fırıldaklık. Bu özellikleri karşılayan tarihteki
En başarılı kişilerden biri herhalde Troçki’dir. Buna en iyi örnek Troçki’nin SBKP’sindeki 1926 tarihinde yaptığı konuşmasıdır. Troçki bu konuşmasında NEP politikasını ve köylülüğün
Rolünü yadsıdığı iddialarına karşı yanlış anlaşıldığını ve köylülükle çatışmanın ancak ileri bir aşamada yaşanabileceğini söylediğini belirtiyor. Aşağıdaki alıntısının gelecek zaman kipiyle yazıldığına dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedip kendisinin gerçek Bolşevik olduğunu ispatlamak için elinden geleni yapıyor.

“İşçi sınıfı iktidarı ele aldıktan sonra yalnızca onu devrimci mücadelesinin başında destekleyen burjuvazinin bütün gruplarıyla değil, hatta iktidara gelmesine yardım eden köylülüğün geniş kitleleri ile de düşmanca bir çatışma içinde olacaktır.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:69)

Acaba Leninist teori bu konuda ne diyor köylülükle çatışma içinde olacağız mı diyor? Tabi ki hayır Troçki burada açık bir şekilde Leninizme ihanet ediyor.

“Küçük köylüye karşı görevimiz, ilk önce, mülkünün ve bireysel işletmesinin kooperatif işletmeye geçmesini sağlamaktır, onu buna zorlayarak değil, tersine örnekler göstererek ikna ederek ve toplumun yardımlarını emrine sunarak… Biz, ancak, onların rızalarına karşı, zora başvurarak, mülkiyet ilişkilerine müdahalede bulunmayacağımıza dair onlara söz verebiliriz.” (Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı, Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva Demokrasisine Karşı Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:60-61,Sol yayınları)

“Orta köylüye gelince, biz şöyle diyoruz: hiçbir durumda asla zora başvurma yok.”
(Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı, Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva Demokrasisine Karşı Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:61,Sol yayınları)

“Köylü “büyük işletmeye geri gelirse, ben yeniden çiftlik yanaşması olacağım” diye düşünüyor. Tabi ki, yanılıyor. Ama köylüde, büyük işletmeyle ilgili fikirler, kinle, büyük toprak sahiplerinin halka yaptığı zulmün anılarıyla karışmıştır. Bu duygu daha devam ediyor, henüz ölmedi. Burada özellikle, eşyanın özü gereği, şiddet metotlarıyla hiçbir şey elde edemeyeceğimiz gerçeğine dayanmalıyız. Ekonomik görev, burada, bambaşka şekilde konmalıdır. Yapının temellerine hiç el dokundurmadan, aşağı indirilebilecek bir çatı düşünülemez. Kentlerde kapitalistlerin meydana getirdiği doruk, burada mevcut değil. Burada şiddete başvurmak, her şeyi berbat etmek anlamına gelecektir.”
(Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı,RK(B)P VIII Kongresi. Köylerde Çalışma Üzerine Rapor ,Sayfa:96-97,Sol yayınları)

Görüldüğü gibi köylülerle değil şimdi çatışmak ilerde çatışmak bile aptalcadır. Zor yoluyla köylülüğe sosyalizmin benimsetilmemesi Leninizmin temel ilkesidir. Zor kullanarak çatışma çıkarmak felakate neden olacak bir hata yapmak demektir. Sovyetlerde zamanında bu hatayı bazı görevlilerin yaptığı, köylülere zor kullanarak onları sosyalizme geçirmeye çalıştığı bir tarihsel olgudur. Stalin zor yoluyla köylülüğü sosyalizme geçirmeye çalışanları “Başarı sarhoşluğu üzerine” isimli yazısında eleştirmiş, bu kişilerin kendisinin altında çalıştığı için sorumluğu üzerine almış ve gerçek bir Marxist’in yapması gerektiği gibi davranarak özeleştiri verip yapılanların çok büyük bir hata ve Leninizmin çiğnenmesi olarak belirtmiştir.Ama sonucun orta periodta felakete sürüklenmesine engel olamamıştır. Bir anlamda Troçki’nin ileride köylülerle çatışma içinde olacağı tezi felaket getirmiştir. Komünist partinin görevi köylülerle çatışma yaratacak ortam yaratmak yerine bunu yok etmektir. Troçki’nin çatışma çıkmasını dört gözle beklemesi ve gelecekle ilgili çatışma kehanetleri ancak proletarya diktatörlüğün bir an önce sonunun gelmesi için bir temenniden başka bir şey değildir.
Troçki gene çarpıtmada son hız devam ediyor:

“ “Bolşevikleri destekliyoruz, fakat komünistlere karşıyız”. Bu ne demektir? Bu orta köylülüğün belirli bir aşamada işçi devrimine Rus tipi yüz çevirmesi demektir.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:71)

Bunun böyle olmadığını Lenin şöyle açıklıyor:

“Uygulamada özel aşırılıkları kışkırtacak her şeyden kaçınmak gerekir. Şurada, burada, kendilerine komünist süsü veren ve bizi aldatan ikbal avcıları, serüvenciler bize yapışmış durumdalar; saflarımıza sızdılar. Çünkü komünistler şimdi iktidardadır; çünkü daha namuslu “devlet hizmetkarları”, geri fikirlerinden ötürü bizimle çalışmak istemediler, oysa ikbal avcılarının ne fikirleri, ne namusları var. Ancak iktidara ulaşmayı dileyen bu insanlar, tabanda zorbalığı uyguluyorlar ve iyi bir şey yaptıklarını sanıyorlar. Oysa, bu, gerçekte, kimi zaman öyle durumlar yaratıyor ki, o zaman köylüler “Yaşasın Sovyet iktidarı, fakat kahrolsun komünizm” diyorlar. Ilımlılık yoksunluğunun, aceleciliğin, aşırılığın ne büyük zararlar getirdiğini unutmamalıyız.” (Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı,RK(B)P VIII Kongresi. Köylerde Çalışma Üzerine Rapor ,Sayfa:95,Sol yayınları)

Bir tek Troçki bundan köylülerin işçi devrimine karşı oldukları sonucunu çıkarır. Aksine köylülük işçi devriminden yana tavır takındığı için  “Yaşasın Sovyetler” demekte ona zor uygulayan anti-Leninistler için “Kahrolsun Komünistler” demekte. Görüldüğü gibi köylüye şiddet uygulama sevdası felakatten başka bir şey doğurmuyor.Troçki gibi köylülükle çatışma
ve zor kullanma meraklılarına köylülük “Kahrolsun” demekten başka bir şey söylemiyor.
Gelelim Lenin’in bir zamanlar Troçki ile köylülük konusunda görüş ayrılığının olamadığını belirttiği yazısına acaba Lenin’in bunu yazmasının nedeni ne olabilir?.

Troçki zeki bir adamdı,yetenekliydi,çok büyük bir etkileme gücüne sahipti.Lenin bile onunla amansızca mücadele etmiş olmasına rağmen,pravda’da köylü sorunu hakkında Troçki ile fikir ayrılığı olmadığını yayımlatmak zorunda kalmıştı.Stalin’in gerçekleri yansıtmadığı için bundan hiç hoşnut kalmayarak Lenin’e geldiğini hatırlıyorum.Lenin onu “ne yapmamamı istiyorsunuz? troçki yüzde yüzü köylülerden oluşan silahlı ellerin desteğinde.ülke zaten tam anlamıyla bir bozgunun içerisinde,bir de biz herkesin önüne kendi üst düzey kavgalarımızı mı ortaya sereceğiz?”(feliks çuyev,molotov anlatıyor sayfa:198)

Zengin köylülerin desteğindeki Troçki ile çatışmanın manalı olmayacağını düşündüğü için Lenin’in böyle bir yazı yazmış olduğunu Molotov bize açıklıyor. Zaten Molotov açıklamasa bile yukarıdaki tartışmalardan aynı görüşe sahip olmadığı gün gibi açık değil mi? Köylülük konusu bir tarafa bırakırsak Troçki'nin sürekli devrimine gelirsek bakalım Troçki nasıl köylü konusunda olduğu gibi bir dansöz edasıyla sürekli devrim konusunda da dönüp duruyor.

“Yoldaşlar, benim “sürekli devrim teorisi” sorununu öne sürmek gibi bir niyetim yok. Şimdiki
Tartışma konularıyla bu teorinin- hem doğrularıyla, hem de eksik ve yanlışlarıyla- hiçbir ilişkisi yoktur. Her durumda ne 1925’deki muhalefet, e de 1923’deki muhalefet, son zamanlarda çok hararetli bir şekilde uğraşılan Sürekli Devrim Teorisi için en ufak bir sorumluluğu bile taşımamaktadır. Ben de soruna artık kapanmış gözüyle bakıyorum.” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:69)
Yalan söylüyorsun Mösyö Troçki konuya kapanmış gözüyle bakmıyorsun!

“ “Sosyalist devrimin tam zaferi bir tek ülkede düşünülemez. Hiç olmazsa birkaç gelişmiş ülke ile ki bunlara Rusya’yı katamayız, çok yoğun bir beraber çalışmayı gerektirmektedir.” Lenin 8 kasım 1918” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:77)

“ “Kendilerini zeki bulan ve hatta kendilerini sosyalist olarak nitelendiren safsatacı insanlar(bu kautskistlerlere ve suchanow taraftarlarına karşı söylenmiştir) olduğunu biliyorum; bunlar ülkelerde devrim patlamadan önce iktidarı ele almamak gerektiğini iddia ettiler. Ama bu şekilde konuşmalar ile devrimden saptıklarını ve burjuvazinin tarafına geçtiklerini sezinlemiyorlar. Emekçi sınıflar, devrimi dünya ölçüsünde sonuçlandırıncaya kadar beklemek, emekçi sınıfların kendi beklentileri içinde uyuşup kalmalarını demektir. Yani donmaya varıncaya dek beklemek demektir. Çok saçma…”
Özür dilerim, arkasından şu cümleler gelmektedir:
“Çok saçma. Devrim, zorluğu herkesçe bilinene bir şeydir. Ki son zaferi elde etmek, yalnız dünya düzeyinde ve yalnız bütün ülkelerin işçilerinin ortak çabaları ile olasıdır.”(Lenin,cilt15,s.287,14 mayıs 1918)” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:78-79)

Troçkinin alıntılarında bir tuhaflık sezinlediniz mi? Lenin burada nihai açıdan diyor. Tek ülkede sosyalizm nihai açıdan dünya devrimine karşı mı bunu aşağıda göreceğiz(Troçkiye göre öyle olduğunu biliyoruz ama bakalım gerçek ne?) İkinci bir konuya gelirsek Troçki burada alıntının altını vermedikleri için alıntıyı verenleri ahlaksızlıkla gizli bir şekilde itham ediyor. Şimdi aşağıda yapacağımız Troçki'nin yaptığı Lenin alıntısı ile Troçki aynı yukarıda eleştirdiği Kişilerle aynı yerde kendisini buluyor. O da manayı çarptıracak şekilde metni tahrif ediyor.

“Lenin 1922 yılında şöyle demişti “Biz sosyalist ekonominin temelini tam anlamıyla atmış değiliz. Çürümek üzere olan kapitalizmin düşman güçleri bu temeli halen elimizden çekip alabilirler. Bu açık olarak bilinmeli ve itiraf edilmelidir. Çünkü hayalden ve özellikle yüksek yerlerde dolaşıp baş dönmesinden daha tehlikeli bir şey yoktur. Acı gerçeğin tanınmasında biraz haksızlığa da neden olsa korkacak hiçbir şey yoktur. Çünkü biz Marksizmin en doğal gerçeği olan, sosyalizmin zaferi için birkaç gelişmiş ülke işçilerinin birlikte çabalarının gerekli olduğunu gerçeğini devamlı ilan ve tekrar ettik.” Lenin, Toplu Eserler, cilt,xx/2,s.487,Rusça baskı) (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:81)

Bu metni Troçki'den okusaydım Lenin’in sürekli devrimi desteklediğine inanacaktım bakalım bu alıntının bir üst satırında Lenin nelerden bahsediyor?

“Sovyet türü bir devlet yarattık ve bununla dünya tarihinde yeni bir çağı başlattık: burjuva egemenliği çağının yerini alacak olan proletaryanın siyasal egemenliği çağı. Bunu da hiç kimse elimizden alamaz; Sovyet türü devletin son rötuşları ancak birkaç ülkenin işçi sınıfının pratik deneyimlerinin yardımıyla yapılacak olsa da kazanımımız bakidir.”(Lenin,Komintern, ,bir gazetecinin notları yüksek bir dağa tırmanmak, umutsuzluğun zararları, ticaretin faydaları, menşeviklere karşı tutum vb. üzerine,agora kitaplığı,sayfa:241)

Dikkat edelim “son rötuşları” diyor Lenin. Aynı şeyi tekrarlamamak için aşağıda sosyalizmin zaferi diyor yani nihai açıdan sosyalizmin zaferi dediği kuşku götürmez. Troçki burada kendi değerlerine göre ahlaksızlık olan şeyin aynısını yapıyor. Troçki ısrarla Sovyet devletinin bu zamana kadar ayakta kalmasını bir türlü anlamıyor yiğitliğin elden gitmemesi için bunu 1 aylık Bavyera sosyalist cumhuriyetinin Alman devletini yıpratmasına bağlıyor.O bir aylık devrimin  bile Sovyetleri ayakta tutmaya yettiğine işaret ediyor. Çok alıntı yaptığım için okuyucuyu alıntılarla daha fazla boğmak istemiyorum bu yüzden bu kısmın sayfa numarasnı verip Lenin’in görüşüne geçeceğim “(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:71)
Şayet Almanya'da devrim başarılı olmuş olsa idi acaba dünya devrimi başarılı olabilecek mi idi? Lenin bunun imkansız olduğunu söylüyor
“Alman devrimi gidişi pek çok kimselerin düşündüğünden daha erken olacağını ummamıza izin verse bile, dünya sosyalist devrimi belki de yakında olmayacaktır.” (Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı, Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva Demokrasisine Karşı Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:79,Sol yayınları).Görüldüğü gibi Almanya’da devrim olmuş olsa bile dünya devrimi olamayacağından Troçki’ye göre yıkım kaçınılmaz olacaktı. Her ne kadar kendisini pasifist diye tanımlamasa da, Soveyetlerin o güne kadar ayakta durduğunu kendi teorisine göre ispatlamak için gülünç bir şekilde 1 aylık Bavyera sosyalist cumhuriyetine de bel bağlasa da teorisi ve o güne kadar Sovyetlerin ayakta durmasını açıklamaya yetmiyor ve bunalımlı teorisi ve histerik yenilgi korkusu yüzünden aynı konuşmasında kendi ile çelişkiye düşüyor. Lenin her ne kadar Almanya’da devrim olsa bile dünya devrimi büyük ihtimalle olamayacak dese bile histerik Troçki madem dünya devrimi olamayacak acaba biz erken mi dünyaya geldik? diye soruyor ve histerisini dünyaya erken gelmiş olamayız dünya devrimi olacak diye noktalıyor.(Lenin’in bütün yazılarına rağmen)

“Öyleyse bunca tahminleriniz niye? Bu zaman süresince Avrupa’da neler olacağını size soruyorum. Sadece teorik açıdan bakılırsa kaç seçenek söz konusudur. Ya Avrupa, şimdi olduğu gibi, savaş öncesi düzeyde seyredecektir, işçi sınıfı ile burjuvazi sağa sola dalgalanacaklar ve birbirlerini dengede tutacaklardır. Ama “denge” mutlak olmadığı için kararsız olarak nitelendiriyoruz. Bu durum yirmi, otuz, kırk yıl devam edemez. Bu(denge) ya bir tarafa ya da öbür tarafa doğru belirlenmelidir. Kapitalizmin yeniden güçlü bir denge edinebileceğine inanmıyor musunuz? Avrupa kapitalizminin yeni bir yükseliş dönemini yeniden kendi kendini üretmesine inanıyor musunuz? Eğer bunun olasılığına inanıyorsanız(ama ben kapitalizmin bu gibi şanslarının olduğuna inanmıyorum), eğer buna kısa bir süre içinde olsa teorik olarak olanak verilse, o zaman demektir ki, kapitalizm Avrupa ve dünya ölçüsünde kendi tarihsel misyonunu henüz yerine getirmemiştir; o zaman bugünkü kapitalizm emperyalist ve çürüyen kapitalizm değil, aksine kendisini geliştiren, ekonomiyi ve kültürü ilerleten bir kapitalizmdir. Bu da bizim daha çok erken dünyaya geldiğimiz anlamına gelir.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:87-88)

Troçki açık açık pasifizm yapıp bu pasifizmini devrimcilikle örtmeye çalışmakta ve bunun için dünya devrimi zamanı geldi demektedir.Biz Lenin’den okuduğumuz kadarıyla ve sonrasında Troçkinin söylediklerine bakarak Troçki’ye “pes artık” demekten başka bir şey diyemiyoruz.
Gelelim Troçkinin tek ülkede sosyalizm düşüncesi dünya ölçeğinde bir devrimi dıştalar mantığına bunun yanlış olduğunu en iyi Stalin’in şu yazısına bakarak anlıyoruz.

Ama Parti, tek ülkede sosyalizmin zaferi probleminin bununla bitmediğini biliyordu. Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin kuruluşu, insanlık tarihindeki, en büyük dönüm noktası, SSCB işçi sınıfı ve köylülerinin dünya çapında tarihi öneme sahip bir zaferi olacaktı. Ama bu yine de SSCB'nin bir iç işiydi ve sosyalizmin zaferi probleminin sadece bir kısmını oluşturuyordu. Problemin öbür kısmını, sorunun uluslar arası yanı oluşturuyordu. Tek ülkede sosyalizmin zaferi önermesini gerekçelendirirken, Stalin yoldaş tekrar tekrar, bu sorunun iki yönünün,iç yönünün ve uluslararası yönünün birbirinden ayırdedilmesi gerektiğine işaret etti. Sorunun iç yönü bakımından, yani ülke içindeki sınıfların karşılıklı ilişkileri bakımından, Sovyetler Birliği'nin işçi sınıfı ve köylülüğü, kendi burjuvazisini iktisadi bakımdan tamamen yenilgiye uğratılabilir ve tam sosyalist toplumu kurabilirdi. Ama sorunun bir de uluslararası yönü,yani dış ilişkiler alanı; Sovyetler Birliği ile kapitalist ülkeler arasındaki, Sovyet halkı ile, Sovyet sisteminden nefret eden ve Sovyetler Birliği'ne yeniden silahlı müdahalede bulunmak, SSCB'nde kapitalizmi restore etme çabalarına yeniden girişmek için fırsat kollayan uluslar arası burjuvazi arasındaki ilişkiler alanı vardı. Ve SSCB şimdilik tek sosyalizm ülkesi olduğu, ama diğer ülkeler hala kapitalist kaldığı için, Sovyetler Birliği'nin kapitalist kuşatması sürmekte ve bu da kapitalist müdahale tehlikesini ortaya çıkarmaktaydı. Bu kapitalist kuşatma varolduğu sürece, kapitalist müdahale tehlikesinin ortadan kalkmayacağı açıktı. Sovyet halkı tek başına, kendi gücüyle bu dış tehlikeyi, SSCB'ne kapitalist müdahale tehlikesini ortadan kaldırabilir miydi? Hayır, kaldıramazdı, çünkü kapitalist müdahale tehlikesini ortadan kaldırmak için, kapitalist kuşatmayı ortadan kaldırmak gerekirdi, ve kapitalist kuşatmayı ortadan kaldırmak ise ancak en azından bir ülkede muzaffer proleter devrimin bir sonucu olarak mümkündü. Bundan çıkan sonuç şuydu: Kapitalist iktisat sisteminin ortadan kaldırılması ve sosyalist iktisat sisteminin kurulmasında ifadesini bulan SSCB'nde sosyalizmin zaferi, buna rağmen, yabancı silahlı müdahale tehlikesi, kapitalizmi restore etme teşebbüsleri tehlikesi ortadan kaldırmak ise ancak en azından birkaç ülkede muzaffer proleter devrimin bir sonucu olarak mümkündü. Bundan çıkan sonuç şuydu: Kapitalist iktisat sisteminin ortadan kaldırılması ve sosyalist iktisat sisteminin kurulmasında ifadesini bulan SSCB'nde sosyalizmin zaferi, buna rağmen, yabancı silahlı müdahale tehlikesi, kapitalizmi restore etme teşebbüsleri tehlikesi ortadan kalkmadıkça, sosyalizm ülkesi bu tehlikeye karşı bir garantiye hala sahip olmadıkça, nihai zafer olarak görülemezdi.”(Stalin,Eserler cilt:15,sayfa310-311,İnter yayınları)

Görüldüğü gibi Troçki tahrifat yapıyor tek ülkede sosyalizm düşüncesinin sosyalizmin nihai zaferini dıştaladığını iddia ediyor ve yalan söylüyor.Yani Troçki’nin Lenin’den alıntıladığı nihai zaferin dünyanın bütün ülkeleri ile birlikte olacağı tezi tek ülkede sosyalizmin tezidir. Lenin bunu “Avrupa birleşik devletleri sloganı üzerine” açıklamıştır ve “Devrimin iki çizgisi üzerine” isimli makalesinde de Troçki’nin sürekli devrimi ile alay etmiştir. Lenin’in tek ülkede sosyalizm ile ilgili yazıları daha artırılabilir ama bu kadarı şimdilik benim gözümde yeterlidir.

Sonuç olarak Troçki hayatı boyunca döndü,döndü,döndü ve son döndüğü taraf olan burjuvaziye büyülenmiş gözlerle bakıp onun önünde büyük bir saygıyla eğilip yeni efendisine içten bir şekilde hizmetinizdeyim dedikten sonra nihai olarak bu dönüşünü sonlandırdı ve adını tarihe altın harflerle proletaryaya ihanet çetesinin en başarılı teorisyenlerinden biri olarak yazdırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.