KAPİTALİZMİ
RESTORE ETMEKTEN SORUMLU MELEKLER:TROÇKİ VE HEMPALARI
Bugünde sol
gruplarda egemen olan ve neredeyse her sol örgüt tarafından kullanılan bir
kavramın tarihte nasıl sorunlara yol açtığından bahsedeceğim. Bu kavram çok
pozitif bir şeymiş gibi görünen‘demokrasi’dir.Demokrasi kavramının nasıl
çarptırıldığını,nasıl halka karşı kullanıldığını,nasıl gerici amaçlara hizmet
ettiğini aşağıda açıklamış olacağım. Bu konuyu Lenin’in, Troçkiye karşı
yöneltmiş olduğu eleştirilerle açıklığa kavuşturacağım. Lenin,Troçkinin
savunduğu sendikaların yönetime katılması
ve idari merkezlere zorunlu atama yapması gerektiği görüşünü şiddetle
eleştirip bunun bir kafa karışıklığına yol açtığını şöyle belirtmiştir:
“Proletarya diktatörlüğü ise, bütün proletaryayı kapsayan
bir örgüt tarafından gerçekleştirilemez, çünkü sadece bizde, en geri kapitalist
ülkelerden birinde değil, aynı zamanda tüm diğer kapitalist ülkelerde de
proletarya hâlâ öyle dağınık, öyle ezilmiş, (tek tek ülkelerdeki emperyalizm
tarafından) yer yer öylesine bozulmuştur ki, bütün proletaryayı kapsayan bir
örgüt, proletaryanın diktatörlüğünü doğrudan gerçekleştiremez. Diktatörlüğü ancak sınıfın devrimci enerjisini içine
almış öncü gerçekleştirebilir. Böylece bir dizi çarka benzeyen bir şey ortaya
çıkar. Proletarya diktatörlüğünün esas temelinin, kapitalizmden komünizme
geçişin en derin özünün mekanizması da böyledir. Daha buradan,Troçki yoldaş
birinci tezde, “ideolojik karmaşa”ya işaret ederek, özellikle ve öncelikle
sendikaların krizinden söz ettiğinde,ilkesel açıdan temel bir yanlış olduğunu
görmemiz yeterlidir.
Bir krizden söz edilmek isteniyorsa, bu ancak
politik durumun tahlilinden sonra yapılabilir.“İdeolojik karmaşa” aslında
Troçki’de vardır, çünkü o kapitalizmden komünizme geçiş bakış açısından
sendikaların rolü temel sorununda, burada basit bir sistemin olamayacağını,
birçok çarklıdan oluşan karmaşık bir sistemin söz konusu olduğunu, çünkü
proletarya diktatörlüğünün bütün olarak örgütlenmiş
proletarya tarafından gerçekleştirilemeyeceğini dikkate almamış, gözden
kaçırmıştır.
Diktatörlük, öncüden ileri sınıfın kitlesine ve ondan emekçiler kitlesine bazı
“transmisyonlar” olmadan gerçekleşemez“ (Lenin,Kronstadt’tan parti içi
muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları,agora
yayınları,sayfa:62).
Peki o zaman
sendikalar bir yönetim organı değilse nedir? Lenin bu konuyu şöyle
açıklamaktadır:
“Buraya
kadar söylenenlerden proletarya diktatörlüğünün hayata geçirilmesinde
sendikaların rolünün son derece önemli olduğu anlaşılmaktadır. Fakat bu nasıl bir roldür? Temel teorik
sorunlardan biri olan bu sorunun müzakere edilmesine geçerken bunun son derece
özel bir rol olduğu sonucuna varıyorum. Sanayi işçilerinin tümünü kapsayan ve
onları örgütlenmeye çeken sendikalar, bir yandan egemen, iktidarı kullanan,
yöneten sınıfın, diktatörlüğü gerçekleştiren sınıfın, devlet zorunu uygulayan
sınıfın örgütüdür. Fakat sendikalar bir devlet örgütü, bir zor örgütü
değil, eğitici bir örgüt, saflara kazandıran, eğitim örgütüdür; bir okul, bir
yönetim okulu, ekonomi yönetiminin bir okulu, bir komünizm okuludur“(
Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki
yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:60).
Görüldüğü
gibi sendikalar ileride partiye adam kazandıracak bir eğitim yuvasıdır ve
eğitimi bitmemiş birinin yönetimde söz sahibi olması demek ülkenin felaketlere
süreklenmesi hatta ülkenin yıkılmasına yol açabilecek sonuçlara neden
olabilecek hatalar yapabilme ihtimalinin daha fazla olması demektir.İşte
troçkinin ali cengiz oyununun sebebi burada açığa çıkmıştır.Sonunda ortaya
arabulucu olarak buharin çıkmıştır yalnız buharin ara bulucu değil bizzat
sendikalizmin çıkarlarını savunmak için böyle sahte bir rol değişikliğine
gittiğini Lenin söyle dile getirmektedir.
“Tampon”
grubunun başını çeken Buharin yoldaş, Preobrajenski ve Serebryakov’la birlikte
MK’daki tehlikeli bölünmeyi görünce, bir tampon oluşturmaya koyuldu, bu tamponu
karakterize etmek için parlamenter bir ifade bulmakta zorlandığım türden bir
tampon. Buharin yoldaş gibi karikatür çizebilseydim, Buharin
yoldaşı şöyle çizerdim: Elindeki bir bidon dolusu benzini ateşe döken bir adam; altına da
şöyle yazardım: “Tampon benzini”. Buharin yoldaş bir şeyler yapmak istiyordu;
bunun çok dürüstçe ve çok “tamponca” bir istek olduğuna, kuşku yok.Fakat bir
tampon yaratabildiği söylenemez,bunun tersine siyasal durumu gözden kaçırdığını
ve üstelik bazı teorik yanlışlar yaptığını söylemek daha doğru olur”(
Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,
sendikalar,mevcut
durum ve troçki yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:81).
Konuyu daha
iyi açıklamak için konuyla ilgili bir alıntı daha yaparak,teorik yanlışlarının
kaynağını ve sendikalizme geçişinin nedenini tam olarak açıklayalım:
“üretim
demokrasisi’ gibi teorik açıdan yanlış, kafa karışıklığından başka bir şey
içermeyen şiarları mümkün olduğunca az seçin.”Gerek Troçki, gerekse de
Buharin, ikisi de bu kavramı teorik olarak net biçimde düşünmemiş ve dili
diline dolanmışlardır. “Üretim demokrasisi” onların etkilendiği düşünce
halkasına kesinlikle ait olmayan düşüncelere yol açıyor. Onlar üretimi öne
çıkarmak, dikkatleri üretim üzerinde yoğunlaştırmak istiyorlardı. Herhangi bir
şeyi bir makalede, bir konuşmada vurgulamak bir şeydir; fakat bu teze
dönüştürülür ve Parti seçim yapmak durumunda bırakılırsa şunu söylerim: Buna
karşı çıkın, çünkü bu kafa karışıklığıdır. Üretim vazgeçilmezdir,demokrasi ise
vazgeçilmez değildir.Üretim demokrasisi tamamen yanlış fikirler
üretiyor.üretimde tek adam yönetimi daha yakın bir zaman önce savunuluyordu.meseleleri
bulamaca çevirip,insanların kafasını karıştırmamamız gerekiyor:Ne zaman
demokrasi,ne zaman tek adam yönetimi,ne zaman diktatörlük istediğimizi insanlar
nasıl bilecekler? Ama diktatörlükten de asla vazgeçilmemelidir”
(Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki
yoldaşın yanlışları,agora yayınları sayfa:69).
görüldüğü
gibi Buharin,troçki ile kitlelerin kafasını karıştırmakta ve kitleleri provake
etmekte yol arkadaşlığı yapmakta hem de İç savaşın mevcut olduğu koşullarda bu
yapılan kelimenin tam anlamıyla hizipçiliktir.İşin daha kötüsü hizipçiler
ittifak kurarak RKP’sinden istediklerini elde etmeyi de başarmışlardır Lenin
hizipçiliğin geçmişini ve RKP’si kararına isyanını şöyle dile getiriyor:
“RKP
programı şöyle der: Sendikalar nihayetinde tek bir ekonomik birim olarak
bütün ülke ekonomisinin bütün yönetimini fiilen kendi elinde temerküz etmelidir Ve RKP programının sonraki cümleleri "merkezi
devlet idaresi" ile "geniş emekçi kitleler" arasındaki
"bağ"dan, "sendikaların ekonominin yönetimine katılımından
sözeder.”Eğer sendikalar, yani partisiz işçilerin onda dokuzu sanayi yönetimini
atarsa ("zorunlu adaylık") Partiye
ne gerek var? ( Lenin,Kronstadt’tan parti içi
muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:94).
“Tersine, hizip
mücadelelerinin kendi nesnel bir mantığı vardır ve bu mantığın, yanlışlarında
diretmeleri durumunda, en iyi unsurları bile ilkesiz demogojiden pek bir farkı
kalmayan bir duruma sürüklemesi kaçınılmazdır.Bütün hizip mücadeleleri
tarihinin bize öğrettiği ders budur(örneğin,Vperyodcularla menşeviklerin bolşeviklere karşı
ittifakı).İşte bu sebeple anlaşmazlıklar yalnız soyut düzlemde değil, aynı
zamanda mücadelenin çeşitli aşamalarındaki somut gelişmeleri ve değişimleri
bakımından da incelemek zorundayız. Bu gelişim 17 ocak tartışmasında
özetlendi.Artık ne ‘baştan aşağı değiştirme’ ne de yeni üretim görevleri
savunulabilir(çünkü işe yarar mantıklı fikirlerin hepsi Rudzurak’ın tezlerinde
cisimlenmiştir).Dolayısıyla geriye tek bir seçenek kalıyor:Yanlışı kabul
etmek,düzeltmek ve RKP tarihinin bu sayfasını kapatmak için gereken (Lassalle
verdiği adla) ‘fiziki zihin gücünü’ (ve güçlü karakteri) bulmak, ya da bunu
yapmak yerine,kim olup olmadıklarına bakmadan mevcut müttefiklerine sarılıp
kalmak ve ilkeleri tümden ‘göz ardı etmek’. Geriye bir tek,gına getirecek
derecede ‘demokrasi’ yandaşları kalıyor işte Buharin de onlara ve sendikalizme
yanaşıyor.
Biz ‘demokratik’ İşçi Muhalefeti’nde sağlıklı olan
bütün öğeleri yavaş yavaş özümserken,Buharin sağlıksız olan öğelere sarılmak
zorundadır.17 Ocak’ta önde gelen Tsektrancı ya da Troçkicilerden biri olan
Bumanji yoldaş,Buharin’in sendikalist önerilerini kabul etmeye hazır olduğunu
söyledi. (
Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:95-96).
Bu karar uygulanırsa ne olur?
Hizipçilerin bu kararı uygulanırsa
demokrasinin son aşamasına varılmış mı olur ? yoksa proletarya diktatörlüğü
için bir felakete mi sebep olur ? işte Lenin’in neden sendikaların yönetime
katılamayacağını ve katılırsa nasıl felaketlere yol açabileceğini çok açık bir
şekilde koyduğu durum tespiti:
“Her işçi, devletin nasıl
yönetileceğini biliyor mu? Pratik alanda çalışma yürüten insanlar bunun doğru
olmadığını,milyonlarca örgütlü işçinin bizim her zaman sendikalarla ilgili
söylediğimiz şeyleri,yani sendikaların bir komünizm ve yönetim okulu olduğunu
bugün yaşayarak öğrendiğini biliyorlar. Bu okula birkaç yıl devam ettikleri
takdirde.yönetmeyi öğrenmiş olacaklar,ama süreç yavaş ilerliyor.Daha herkesi
okuryazar hale getirmeyi bile başaramadık.Köylülerle temas halinde olan
işçilerin proleter olmayan sloganlara açık olduklarını biliyoruz.Bugüne kadar
kaç işçi devlet yönetimi kademesinde yer aldı? Bütün Rusya’da taş çatlasın
birkaç bin.Eğer partinin değil de sendikaların adayları belirlemesi ve
yönetmesin söylersek,bu söz kulağa çok demokratik gelebilir ve birkaç oy
toplamanıza yardımcı olabilir, ama bu durum çok uzun sürmez.Proletarya
diktatörlüğünün sonu gelince görürsünüz”( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,ikinci tüm rusya
madenciler kongresi , agora yayınları,sayfa:109-110).
Açık bir
şekilde belirtilmiştir ki eğer bu karar uygulanırsa proletarya diktatörlüğünün
sonu olacaktır .Bu arada Lenin,kraliyet istiyordu yanılgısına düşmemek için
şunu açıklamakta fayda var Lenin kraliyetin sosyalizm için sıkıntı olmadığını
ancak somut reel durumda bu tartışmanın bir manası olmadığını bu gün için böyle
ihtiyacın olmadığını ancak bunu teorik olarak reddetmenin de hatalı olduğunu
şöyle dile getirmektedir:
“Dördüncü husus, ‘üretim
demokrasisi’ tabirinin yanlış yoruma açık olmasıdır.Diktatörlüğün ve bireysel
otoritenin reddi olarak yorumlanabilir.Olağan demokrasinin askıya alınması ya
da ondan kaçınmanın bir bahanesi olarak yorumlanabilir.İki yorum da zararlıdır
ve uzun,özel değerlendirmeler yapmadan bundan sakınmak mümkün değildir”.( Lenin,Kronstadt’tan parti içi
muhalefete,bir kez daha sendikalar,mevcut durum ve troçki ve buharin yoldaşın
yanlışları, agora yayınları,sayfa:125)
Konumuza
dönecek olursak troçkistler bu üretim demokrasisi ve üretim atmosferi tezlerini
neden savunuyorlar cevap basit:bürokratizme karşı mücadele.bakalım Lenin bu
bürokratizm mücadelesi şiarını nasıl değerlendirmiştir:
“Troçki’nin dediği gibi
Lenin değil “dikkat! Yeni bir hastalık var” diyen partiymiş.Preobrajinski bu
sorunu Temmuz’da gündeme getirdi; Ağustos’ta Zinovyev’in mektubu
çıkageldi;Eylül’de Parti Konferansı oldu ve Aralık’ta Sovyetler Kongresi’nde
bürokratik uygulamalar üzerine uzun bir rapor okundu.Hastalık burada.1919
Programımızda bürokratik uygulamalar olduğunu yazmıştık.Şimdi çıkıp “bürokratik
uygulamalara son” diyen biri,her kim olursa olsun,demagogdur.Biri size
“bürokratik uygulamalar son verin” çağırısında bulunuyorsa,bu bir
demagojidir.Saçmalık daha uzun yıllar bürokrasinin kötülüklerine karşı
savaşacağız ve bu başka türlü düşünen birinin yaptığı demagojiden ve aldatmadan
başka bir şey değildir”(
Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,ikinci tüm rusya madenciler kongresi
,agora yayınları,sayfa:117).
Bu kadar da
değil Lenin bu kişileri yukarda belirttiğimiz gibi proletarya diktatörlüğünü
felakete sürüklemekle,hizipçilik yapmakla,kitleler arasında huzursuzluk çıkarıp
kitleleri galeyana getirmekle suçlamıştı.Şimdi bunların kimliklerini düşürmek
şart olmuştur bakalım Lenin bu kişilerin ne olduğunu nasıl açıklıyor ve
yaptıkları şeylerin kime hizmet ettiğini nasıl belirtiyor:
“Sonuç:
Troçki ve Buharin’in tezleri bir dizi teorik hata, bir dizi ilkesel yanlışlık
içeriyor. Siyasi olarak, meseleye tüm yaklaşım tarzı tam bir densizliktir.
Troçki yoldaşın “tez”leri politik olarak zararlıdır. Onun
politikası son tahlilde sendikaları bürokratikçe hırpalama politikasıdır.” ( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete, sendikalar,mevcut durum ve
troçki yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:84)
“Hiç kuşkusuz partideki
hastalığı fırsat bilerek kapitalist müttefik güçler yeni bir saldırıya,
Sosyalist-Devrimciler de komplolara ve isyanlara girişmeye çalışacaklardır”(Lenin,Kronstadt’tan parti içi
muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:98)
görüldüğü
gibi gerçek bürokratlar aslında bürokratizmle mücadale şiarını açanlardır ve
yaptıkları iş:proletarya diktatörlüğünü yıkmak ve emperyalistlere hizmet etmek
için çaba sarf etmektir bunun içinde ‘demokrasi’ şiarını
kullanmaktadırlar.Kulağa hoş gelen her şiarın peşinden gitmeyelim yoldaşlar
yoksa sonu felaketle sonuçlanacaktır bu yüzden eğer devrimcik yapacaksak şu
sözler aklımızın bir köşesinde bulunsun “devrimci teori olmadan devrimci
hareket olmaz” bu sözün doğruluğu bu yazıdan elde edilecek anlamla daha da
somutlaşıp anlaşılır hale gelmektedir. Yazımın en sonunda hepinizin aklında
olan şu soruya cevap vereceğim” o zaman Troçki ve hempaları neden tasfiye
edilmediler?” işte bu soruya Lenin,Molotov’a yazdığı mektuplarda açıklık
getirmiştir:
“Parti’ye
yeni üyeler alırken adaylık süresinin uzatılmasını son derece önemli
görüyorum.Zinovvyev’de bu süre işçiler için altı ay,diğerleri için bir yıl
olarak saptanmıştır...Ben zinovyev tarafından önerilen kısa süreleri
değiştirmeden kabul etmeyi son derece tehlikeli buluyorum.hiç kuşku yok ki
bizde büyük sanayi anlamında
en ufak
ciddi eğitimden geçmemiş insanlar sürekli işçi olarak nitelenmektedir.Çoğu
zaman,tesadüfen ya da kısa süre için işçi durumuna gelmiş katıksız küçük
burjuvalar işçi kategorisine giriyorlar”(Lenin,seçme eserler cilt:9,inter
yayınları, sayfa:351-252).
Lenin açık
bir şekilde proleter öğretiden yoksun işçi görünümündeki kimselerin partiye
girme tehdidinden bahsediyor eğer zinovyev’in önerileri kabul görürse bu yığın
artacak,partinin devrimci özelliğini yok edecek ve sonunda nasıl troçki ve
buharin sendikalizmle proletarya diktatörlüğünü yıkmak için çaba sarf
etmişlerse zinovyevde yıkımı kaçınılmaz kılmak için, proleter olmayanları
partiye almaya kalkmıştır. Bunların
işçi gibi görünmeye başlaması ise şöyle olmuştur:
“şu an
üyelerin ezici çoğunluğu itibariyle Partimizin yeterince proleter olmadığına
kuşku yoktur.Bunu kimsenin reddedemeyeceğini düşünüyorum ve istatistik
temelinde yapılacak basit bir karşılaştırma bu iddiayı doğrulayacaktır.Savaştan
beri rusya’da fabrika işçileri eskisinden çok daha az proleter durumdadır,çünkü
savaş sırasında fabrikalara askerlik hizmetinden kaçmak isteyenler
girdiler.”(Lenin,seçme eserler cilt:9 ,inter yayınları, sayfa:353).
Görüldüğü
üzere bu kişiler gerçek işçi değildir işçilikle hiçbir alakası olmayan asker
kaçağı burjuvalardır bunları partiye almak demek yıkım demektir ve bu kişiler
partiye girmeyi ciddi bir biçimde istemektedirler süreci Lenin’den dinleyelim:
”proleter
her şeye çok uzak olan kimlerin Bolşeviklerin başarılarından etkilendiğini
görmek için “smena vek”çilerin yazınsal ürünlerini göz önüne getirmek
yeter.Cenova konferansı’nda yeni bir politik başarı elde edersek,proleter her
şeye doğrudan düşman ve küçük burjuva unsurların parti’ye akını dev boyutta artacaktır.İşçiler
için altı aylık bir adaylık süresi bu akını hiçbir şekilde
durduramayacaktır.Çünkü böyle kısa bir adaylık süresince yapay davranmak kadar
kolay bir şey yoktur,hele ki bizim koşullarımız altında birçok aydın ve
yarı-aydın unsur için işçi olmak hiç de zor olmayacaktır”(Lenin,seçme eserler
cilt :9, inter yayınları,sayfa:353)
görüldüğü
gibi süreç böyledir fakat Lenin daha da önemli şeyler söylemekte:partideki
burjuva etkisinin hala devam ettiğini ve etkisinin kırılmasının şart olduğunu
açıklamaktadır.
“gözlerimiz
gerçeğe kapamak istemiyorsak,bugün parti’nin proleter politikasının parti’nin
bileşimi tarafından değil,parti’nin eski muhafız kıtası denebilecek son derece
ince katmanın muazzam,eksilmemiş otoritesi tarafından belirlendiğini kabul etmek
gerekir.Bu katman içinde küçük bir iç mücadele,bu katmanın otoritesinin yok
olmasa bile zayıflamasına ve artık kararları bu katmanın belirleyememesine
yetecektir”(Lenin ,seçme eserler cilt:9,inter yayınları,sayfa:354).
Bu demek değildir ki Lenin bu grupların
partiden atılmasına karşı idi işte Lenin’in bu konudaki görüşü:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.