26 Temmuz 2012 Perşembe

KAPİTALİZMİ RESTORE ETMEKTEN SORUMLU MELEKLER:TROÇKİ VE HEMPALARI


KAPİTALİZMİ RESTORE ETMEKTEN SORUMLU MELEKLER:TROÇKİ VE HEMPALARI

 Bugünde sol gruplarda egemen olan ve neredeyse her sol örgüt tarafından kullanılan bir kavramın tarihte nasıl sorunlara yol açtığından bahsedeceğim. Bu kavram çok pozitif bir şeymiş gibi görünen‘demokrasi’dir.Demokrasi kavramının nasıl çarptırıldığını,nasıl halka karşı kullanıldığını,nasıl gerici amaçlara hizmet ettiğini aşağıda açıklamış olacağım. Bu konuyu Lenin’in, Troçkiye karşı yöneltmiş olduğu eleştirilerle açıklığa kavuşturacağım. Lenin,Troçkinin savunduğu sendikaların yönetime katılması  ve idari merkezlere zorunlu atama yapması gerektiği görüşünü şiddetle eleştirip bunun bir kafa karışıklığına yol açtığını şöyle belirtmiştir:

Proletarya diktatörlüğü ise, bütün proletaryayı kapsayan bir örgüt tarafından gerçekleştirilemez, çünkü sadece bizde, en geri kapitalist ülkelerden birinde değil, aynı zamanda tüm diğer kapitalist ülkelerde de proletarya hâlâ öyle dağınık, öyle ezilmiş, (tek tek ülkelerdeki emperyalizm tarafından) yer yer öylesine bozulmuştur ki, bütün proletaryayı kapsayan bir örgüt, proletaryanın diktatörlüğünü doğrudan gerçekleştiremez. Diktatörlüğü ancak sınıfın devrimci enerjisini içine almış öncü gerçekleştirebilir. Böylece bir dizi çarka benzeyen bir şey ortaya çıkar. Proletarya diktatörlüğünün esas temelinin, kapitalizmden komünizme geçişin en derin özünün mekanizması da böyledir. Daha buradan,Troçki yoldaş birinci tezde, “ideolojik karmaşa”ya işaret ederek, özellikle ve öncelikle sendikaların krizinden söz ettiğinde,ilkesel açıdan temel bir yanlış olduğunu görmemiz yeterlidir.
 Bir krizden söz edilmek isteniyorsa, bu ancak politik durumun tahlilinden sonra yapılabilir.“İdeolojik karmaşa” aslında Troçki’de vardır, çünkü o kapitalizmden komünizme geçiş bakış açısından sendikaların rolü temel sorununda, burada basit bir sistemin olamayacağını, birçok çarklıdan oluşan karmaşık bir sistemin söz konusu olduğunu, çünkü proletarya diktatörlüğünün bütün olarak örgütlenmiş proletarya tarafından gerçekleştirilemeyeceğini dikkate almamış, gözden kaçırmıştır. Diktatörlük, öncüden ileri sınıfın kitlesine ve ondan emekçiler kitlesine bazı “transmisyonlar” olmadan gerçekleşemez“ (Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları,agora yayınları,sayfa:62).

Peki o zaman sendikalar bir yönetim organı değilse nedir? Lenin bu konuyu şöyle açıklamaktadır:

“Buraya kadar söylenenlerden proletarya diktatörlüğünün hayata geçirilmesinde sendikaların rolünün son derece önemli olduğu anlaşılmaktadır. Fakat bu nasıl bir roldür? Temel teorik sorunlardan biri olan bu sorunun müzakere edilmesine geçerken bunun son derece özel bir rol olduğu sonucuna varıyorum. Sanayi işçilerinin tümünü kapsayan ve onları örgütlenmeye çeken sendikalar, bir yandan egemen, iktidarı kullanan, yöneten sınıfın, diktatörlüğü gerçekleştiren sınıfın, devlet zorunu uygulayan sınıfın örgütüdür. Fakat sendikalar bir devlet örgütü, bir zor örgütü değil, eğitici bir örgüt, saflara kazandıran, eğitim örgütüdür; bir okul, bir yönetim okulu, ekonomi yönetiminin bir okulu, bir komünizm okuludur“( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:60).

Görüldüğü gibi sendikalar ileride partiye adam kazandıracak bir eğitim yuvasıdır ve eğitimi bitmemiş birinin yönetimde söz sahibi olması demek ülkenin felaketlere süreklenmesi hatta ülkenin yıkılmasına yol açabilecek sonuçlara neden olabilecek hatalar yapabilme ihtimalinin daha fazla olması demektir.İşte troçkinin ali cengiz oyununun sebebi burada açığa çıkmıştır.Sonunda ortaya arabulucu olarak buharin çıkmıştır yalnız buharin ara bulucu değil bizzat sendikalizmin çıkarlarını savunmak için böyle sahte bir rol değişikliğine gittiğini Lenin söyle dile getirmektedir.
“Tampon” grubunun başını çeken Buharin yoldaş, Preobrajenski ve Serebryakov’la birlikte MK’daki tehlikeli bölünmeyi görünce, bir tampon oluşturmaya koyuldu, bu tamponu karakterize etmek için parlamenter bir ifade bulmakta zorlandığım türden bir tampon. Buharin yoldaş gibi karikatür çizebilseydim, Buharin yoldaşı şöyle çizerdim: Elindeki bir bidon dolusu benzini ateşe döken bir adam; altına da şöyle yazardım: “Tampon benzini”. Buharin yoldaş bir şeyler yapmak istiyordu; bunun çok dürüstçe ve çok “tamponca” bir istek olduğuna, kuşku yok.Fakat bir tampon yaratabildiği söylenemez,bunun tersine siyasal durumu gözden kaçırdığını ve üstelik bazı teorik yanlışlar yaptığını söylemek daha doğru olur”( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,
sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:81).

Konuyu daha iyi açıklamak için konuyla ilgili bir alıntı daha yaparak,teorik yanlışlarının kaynağını ve sendikalizme geçişinin nedenini tam olarak açıklayalım:

“üretim demokrasisi’ gibi teorik açıdan yanlış, kafa karışıklığından başka bir şey içermeyen şiarları mümkün olduğunca az seçin.”Gerek Troçki, gerekse de Buharin, ikisi de bu kavramı teorik olarak net biçimde düşünmemiş ve dili diline dolanmışlardır. “Üretim demokrasisi” onların etkilendiği düşünce halkasına kesinlikle ait olmayan düşüncelere yol açıyor. Onlar üretimi öne çıkarmak, dikkatleri üretim üzerinde yoğunlaştırmak istiyorlardı. Herhangi bir şeyi bir makalede, bir konuşmada vurgulamak bir şeydir; fakat bu teze dönüştürülür ve Parti seçim yap­mak durumunda bırakılırsa şunu söylerim: Buna karşı çıkın, çünkü bu kafa karışıklığıdır. Üretim vazgeçilmezdir,demokrasi ise vazgeçilmez değildir.Üretim demokrasisi tamamen yanlış fikirler üretiyor.üretimde tek adam yönetimi daha yakın bir zaman önce savunuluyordu.meseleleri bulamaca çevirip,insanların kafasını karıştırmamamız gerekiyor:Ne zaman demokrasi,ne zaman tek adam yönetimi,ne zaman diktatörlük istediğimizi insanlar nasıl bilecekler? Ama diktatörlükten de asla vazgeçilmemelidir” (Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları,agora yayınları sayfa:69).

görüldüğü gibi Buharin,troçki ile kitlelerin kafasını karıştırmakta ve kitleleri provake etmekte yol arkadaşlığı yapmakta hem de İç savaşın mevcut olduğu koşullarda bu yapılan kelimenin tam anlamıyla hizipçiliktir.İşin daha kötüsü hizipçiler ittifak kurarak RKP’sinden istediklerini elde etmeyi de başarmışlardır Lenin hizipçiliğin geçmişini ve RKP’si kararına isyanını şöyle dile getiriyor:

RKP programı şöyle der: Sendikalar nihayetinde tek bir ekonomik birim olarak bütün ülke ekonomisinin bütün yönetimini fiilen kendi elinde temerküz etmelidir Ve RKP programının sonraki cümleleri "merkezi devlet idaresi" ile "geniş emekçi kitleler" arasındaki  "bağ"dan, "sendikaların ekonominin yönetimine katılımından sözeder.”Eğer sendikalar, yani partisiz işçilerin onda dokuzu sanayi yönetimini atarsa ("zorunlu adaylık") Partiye ne gerek var? ( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:94).

Tersine, hizip mücadelelerinin kendi nesnel bir mantığı vardır ve bu mantığın, yanlışlarında diretmeleri durumunda, en iyi unsurları bile ilkesiz demogojiden pek bir farkı kalmayan bir duruma sürüklemesi kaçınılmazdır.Bütün hizip mücadeleleri tarihinin bize öğrettiği ders budur(örneğin,Vperyodcularla  menşeviklerin bolşeviklere karşı ittifakı).İşte bu sebeple anlaşmazlıklar yalnız soyut düzlemde değil, aynı zamanda mücadelenin çeşitli aşamalarındaki somut gelişmeleri ve değişimleri bakımından da incelemek zorundayız. Bu gelişim 17 ocak tartışmasında özetlendi.Artık ne ‘baştan aşağı değiştirme’ ne de yeni üretim görevleri savunulabilir(çünkü işe yarar mantıklı fikirlerin hepsi Rudzurak’ın tezlerinde cisimlenmiştir).Dolayısıyla geriye tek bir seçenek kalıyor:Yanlışı kabul etmek,düzeltmek ve RKP tarihinin bu sayfasını kapatmak için gereken (Lassalle verdiği adla) ‘fiziki zihin gücünü’ (ve güçlü karakteri) bulmak, ya da bunu yapmak yerine,kim olup olmadıklarına bakmadan mevcut müttefiklerine sarılıp kalmak ve ilkeleri tümden ‘göz ardı etmek’. Geriye bir tek,gına getirecek derecede ‘demokrasi’ yandaşları kalıyor işte Buharin de onlara ve sendikalizme yanaşıyor.
Biz ‘demokratik’ İşçi Muhalefeti’nde sağlıklı olan bütün öğeleri yavaş yavaş özümserken,Buharin sağlıksız olan öğelere sarılmak zorundadır.17 Ocak’ta önde gelen Tsektrancı ya da Troçkicilerden biri olan Bumanji yoldaş,Buharin’in sendikalist önerilerini kabul etmeye hazır olduğunu söyledi. ( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:95-96). Bu karar uygulanırsa ne olur?

 Hizipçilerin bu kararı uygulanırsa demokrasinin son aşamasına varılmış mı olur ? yoksa proletarya diktatörlüğü için bir felakete mi sebep olur ? işte Lenin’in neden sendikaların yönetime katılamayacağını ve katılırsa nasıl felaketlere yol açabileceğini çok açık bir şekilde koyduğu durum tespiti:

Her işçi, devletin nasıl yönetileceğini biliyor mu? Pratik alanda çalışma yürüten insanlar bunun doğru olmadığını,milyonlarca örgütlü işçinin bizim her zaman sendikalarla ilgili söylediğimiz şeyleri,yani sendikaların bir komünizm ve yönetim okulu olduğunu bugün yaşayarak öğrendiğini biliyorlar. Bu okula birkaç yıl devam ettikleri takdirde.yönetmeyi öğrenmiş olacaklar,ama süreç yavaş ilerliyor.Daha herkesi okuryazar hale getirmeyi bile başaramadık.Köylülerle temas halinde olan işçilerin proleter olmayan sloganlara açık olduklarını biliyoruz.Bugüne kadar kaç işçi devlet yönetimi kademesinde yer aldı? Bütün Rusya’da taş çatlasın birkaç bin.Eğer partinin değil de sendikaların adayları belirlemesi ve yönetmesin söylersek,bu söz kulağa çok demokratik gelebilir ve birkaç oy toplamanıza yardımcı olabilir, ama bu durum çok uzun sürmez.Proletarya diktatörlüğünün sonu gelince görürsünüz”( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,ikinci tüm rusya madenciler kongresi , agora yayınları,sayfa:109-110).

Açık bir şekilde belirtilmiştir ki eğer bu karar uygulanırsa proletarya diktatörlüğünün sonu olacaktır .Bu arada Lenin,kraliyet istiyordu yanılgısına düşmemek için şunu açıklamakta fayda var Lenin kraliyetin sosyalizm için sıkıntı olmadığını ancak somut reel durumda bu tartışmanın bir manası olmadığını bu gün için böyle ihtiyacın olmadığını ancak bunu teorik olarak reddetmenin de hatalı olduğunu şöyle dile getirmektedir:

Dördüncü husus, ‘üretim demokrasisi’ tabirinin yanlış yoruma açık olmasıdır.Diktatörlüğün ve bireysel otoritenin reddi olarak yorumlanabilir.Olağan demokrasinin askıya alınması ya da ondan kaçınmanın bir bahanesi olarak yorumlanabilir.İki yorum da zararlıdır ve uzun,özel değerlendirmeler yapmadan bundan sakınmak mümkün değildir”.( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,bir kez daha sendikalar,mevcut durum ve troçki ve buharin yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:125)

Konumuza dönecek olursak troçkistler bu üretim demokrasisi ve üretim atmosferi tezlerini neden savunuyorlar cevap basit:bürokratizme karşı mücadele.bakalım Lenin bu bürokratizm mücadelesi şiarını nasıl değerlendirmiştir:

Troçki’nin dediği gibi Lenin değil “dikkat! Yeni bir hastalık var” diyen partiymiş.Preobrajinski bu sorunu Temmuz’da gündeme getirdi; Ağustos’ta Zinovyev’in mektubu çıkageldi;Eylül’de Parti Konferansı oldu ve Aralık’ta Sovyetler Kongresi’nde bürokratik uygulamalar üzerine uzun bir rapor okundu.Hastalık burada.1919 Programımızda bürokratik uygulamalar olduğunu yazmıştık.Şimdi çıkıp “bürokratik uygulamalara son” diyen biri,her kim olursa olsun,demagogdur.Biri size “bürokratik uygulamalar son verin” çağırısında bulunuyorsa,bu bir demagojidir.Saçmalık daha uzun yıllar bürokrasinin kötülüklerine karşı savaşacağız ve bu başka türlü düşünen birinin yaptığı demagojiden ve aldatmadan başka bir şey değildir”( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,ikinci tüm rusya madenciler kongresi ,agora yayınları,sayfa:117).

Bu kadar da değil Lenin bu kişileri yukarda belirttiğimiz gibi proletarya diktatörlüğünü felakete sürüklemekle,hizipçilik yapmakla,kitleler arasında huzursuzluk çıkarıp kitleleri galeyana getirmekle suçlamıştı.Şimdi bunların kimliklerini düşürmek şart olmuştur bakalım Lenin bu kişilerin ne olduğunu nasıl açıklıyor ve yaptıkları şeylerin kime hizmet ettiğini nasıl belirtiyor:

Sonuç: Troçki ve Buharin’in tezleri bir dizi teorik hata, bir dizi ilkesel yanlışlık içeriyor. Siyasi olarak, meseleye tüm yaklaşım tarzı tam bir densizliktir. Troçki yoldaşın “tez”leri politik olarak zararlıdır. Onun politikası son tahlilde sendikaları bürokratikçe hırpalama politikasıdır.( Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete, sendikalar,mevcut durum ve troçki yoldaşın yanlışları, agora yayınları,sayfa:84)

Hiç kuşkusuz partideki hastalığı fırsat bilerek kapitalist müttefik güçler yeni bir saldırıya, Sosyalist-Devrimciler de komplolara ve isyanlara girişmeye çalışacaklardır”(Lenin,Kronstadt’tan parti içi muhalefete,parti krizi, agora yayınları,sayfa:98)

görüldüğü gibi gerçek bürokratlar aslında bürokratizmle mücadale şiarını açanlardır ve yaptıkları iş:proletarya diktatörlüğünü yıkmak ve emperyalistlere hizmet etmek için çaba sarf etmektir bunun içinde ‘demokrasi’ şiarını kullanmaktadırlar.Kulağa hoş gelen her şiarın peşinden gitmeyelim yoldaşlar yoksa sonu felaketle sonuçlanacaktır bu yüzden eğer devrimcik yapacaksak şu sözler aklımızın bir köşesinde bulunsun “devrimci teori olmadan devrimci hareket olmaz” bu sözün doğruluğu bu yazıdan elde edilecek anlamla daha da somutlaşıp anlaşılır hale gelmektedir. Yazımın en sonunda hepinizin aklında olan şu soruya cevap vereceğim” o zaman Troçki ve hempaları neden tasfiye edilmediler?” işte bu soruya Lenin,Molotov’a yazdığı mektuplarda açıklık getirmiştir:

“Parti’ye yeni üyeler alırken adaylık süresinin uzatılmasını son derece önemli görüyorum.Zinovvyev’de bu süre işçiler için altı ay,diğerleri için bir yıl olarak saptanmıştır...Ben zinovyev tarafından önerilen kısa süreleri değiştirmeden kabul etmeyi son derece tehlikeli buluyorum.hiç kuşku yok ki bizde büyük sanayi anlamında
en ufak ciddi eğitimden geçmemiş insanlar sürekli işçi olarak nitelenmektedir.Çoğu zaman,tesadüfen ya da kısa süre için işçi durumuna gelmiş katıksız küçük burjuvalar işçi kategorisine giriyorlar”(Lenin,seçme eserler cilt:9,inter yayınları, sayfa:351-252).

Lenin açık bir şekilde proleter öğretiden yoksun işçi görünümündeki kimselerin partiye girme tehdidinden bahsediyor eğer zinovyev’in önerileri kabul görürse bu yığın artacak,partinin devrimci özelliğini yok edecek ve sonunda nasıl troçki ve buharin sendikalizmle proletarya diktatörlüğünü yıkmak için çaba sarf etmişlerse zinovyevde yıkımı kaçınılmaz kılmak için, proleter olmayanları partiye almaya kalkmıştır. Bunların  işçi gibi görünmeye başlaması ise şöyle olmuştur:

“şu an üyelerin ezici çoğunluğu itibariyle Partimizin yeterince proleter olmadığına kuşku yoktur.Bunu kimsenin reddedemeyeceğini düşünüyorum ve istatistik temelinde yapılacak basit bir karşılaştırma bu iddiayı doğrulayacaktır.Savaştan beri rusya’da fabrika işçileri eskisinden çok daha az proleter durumdadır,çünkü savaş sırasında fabrikalara askerlik hizmetinden kaçmak isteyenler girdiler.”(Lenin,seçme eserler cilt:9 ,inter yayınları,  sayfa:353).

Görüldüğü üzere bu kişiler gerçek işçi değildir işçilikle hiçbir alakası olmayan asker kaçağı burjuvalardır bunları partiye almak demek yıkım demektir ve bu kişiler partiye girmeyi ciddi bir biçimde istemektedirler süreci Lenin’den dinleyelim:

”proleter her şeye çok uzak olan kimlerin Bolşeviklerin başarılarından etkilendiğini görmek için “smena vek”çilerin yazınsal ürünlerini göz önüne getirmek yeter.Cenova konferansı’nda yeni bir politik başarı elde edersek,proleter her şeye doğrudan düşman ve küçük burjuva unsurların parti’ye akını dev boyutta artacaktır.İşçiler için altı aylık bir adaylık süresi bu akını hiçbir şekilde durduramayacaktır.Çünkü böyle kısa bir adaylık süresince yapay davranmak kadar kolay bir şey yoktur,hele ki bizim koşullarımız altında birçok aydın ve yarı-aydın unsur için işçi olmak hiç de zor olmayacaktır”(Lenin,seçme eserler cilt :9, inter yayınları,sayfa:353)

görüldüğü gibi süreç böyledir fakat Lenin daha da önemli şeyler söylemekte:partideki burjuva etkisinin hala devam ettiğini ve etkisinin kırılmasının şart olduğunu açıklamaktadır.

“gözlerimiz gerçeğe kapamak istemiyorsak,bugün parti’nin proleter politikasının parti’nin bileşimi tarafından değil,parti’nin eski muhafız kıtası denebilecek son derece ince katmanın muazzam,eksilmemiş otoritesi tarafından belirlendiğini kabul etmek gerekir.Bu katman içinde küçük bir iç mücadele,bu katmanın otoritesinin yok olmasa bile zayıflamasına ve artık kararları bu katmanın belirleyememesine yetecektir”(Lenin ,seçme eserler cilt:9,inter yayınları,sayfa:354).

 Bu demek değildir ki Lenin bu grupların partiden atılmasına karşı idi işte Lenin’in bu konudaki görüşü:

“partinin,proleter politikayı tam bilinçle uygulayan komünist olmayan parti üyelerinden kurtulmasını kolaylaştıracak başka önlemler hazırlanmalıdır.parti için yeni bir genel temizlik önermiyorum,çünkü bunun şu an pratikte uygulanamaz olduğuna inanıyorum,fakat parti’nin fiilen temizlenmesi,yani mevcudunun azaltılması için herhangi bir yol bulunmalıdır,ve bu konu üzerine düşünülürse,inanıyorum ki bir dizi uygun önlem bulunabilecektir” (Lenin seçme eserler,cilt:9, inter yayınları,sayfa:354)  Lenin bu yazıyı yazdığında yıl 26 mart 1922 idi yani yaşamının son yıllarını yaşıyordu.Bu yüzden bu kadroları(troçki,buharin,zinovyev,kamanev ve bunların alt kademedeki hempaları)tasfiye etmek Stalin’e nasip oldu keza Stalin’de bu kadroları tam anlamıyla tasfiye edemeyecek ve ardından gelen kurşçev önce bu kadrolara(troçki ve hempalarına) iadeyi itibar edecek ve sonrada sovyetler birliğinde kapitalist restorasyonu başlatacaktır.troçki ve hempalarının restorasyon girişimleri ve Leninizmle mücadeleleri tarihsel olarak böyle gelişmiştir. Umarım bu yazıdan sonra troçki ile önderimiz olan Lenin’in aynı kefeye konma işleminin yok olmasının başlangıcı olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.