Burjuvazinin
en sevdiği kişiliktir, kararsızlık ve fırıldaklık. Bu özellikleri karşılayan
tarihteki
En
başarılı kişilerden biri herhalde Troçki’dir. Buna en iyi örnek Troçki’nin SBKP’sindeki
1926 tarihinde yaptığı konuşmasıdır. Troçki bu konuşmasında NEP politikasını ve
köylülüğün
Rolünü
yadsıdığı iddialarına karşı yanlış anlaşıldığını ve köylülükle çatışmanın ancak
ileri bir aşamada yaşanabileceğini söylediğini belirtiyor. Aşağıdaki alıntısının
gelecek zaman kipiyle yazıldığına dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedip kendisinin
gerçek Bolşevik olduğunu ispatlamak için elinden geleni yapıyor.
“İşçi
sınıfı iktidarı ele aldıktan sonra yalnızca onu devrimci mücadelesinin başında
destekleyen burjuvazinin bütün gruplarıyla değil, hatta iktidara gelmesine
yardım eden köylülüğün geniş kitleleri ile de düşmanca bir çatışma içinde
olacaktır.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev,
Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:69)
Acaba
Leninist teori bu konuda ne diyor köylülükle çatışma içinde olacağız mı diyor?
Tabi ki hayır Troçki burada açık bir şekilde Leninizme ihanet ediyor.
“Küçük
köylüye karşı görevimiz, ilk önce, mülkünün ve bireysel işletmesinin kooperatif
işletmeye geçmesini sağlamaktır, onu buna zorlayarak değil, tersine örnekler göstererek
ikna ederek ve toplumun yardımlarını emrine sunarak… Biz, ancak, onların
rızalarına karşı, zora başvurarak, mülkiyet ilişkilerine müdahalede
bulunmayacağımıza dair onlara söz verebiliriz.” (Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı,
Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva Demokrasisine Karşı
Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:60-61,Sol yayınları)
“Orta
köylüye gelince, biz şöyle diyoruz: hiçbir durumda asla zora başvurma yok.”
(Lenin,İşçi
ve Köylü İttifakı, Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva
Demokrasisine Karşı Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:61,Sol yayınları)
“Köylü
“büyük işletmeye geri gelirse, ben yeniden çiftlik yanaşması olacağım” diye
düşünüyor. Tabi ki, yanılıyor. Ama köylüde, büyük işletmeyle ilgili fikirler,
kinle, büyük toprak sahiplerinin halka yaptığı zulmün anılarıyla karışmıştır.
Bu duygu daha devam ediyor, henüz ölmedi. Burada özellikle, eşyanın özü gereği,
şiddet metotlarıyla hiçbir şey elde edemeyeceğimiz gerçeğine dayanmalıyız.
Ekonomik görev, burada, bambaşka şekilde konmalıdır. Yapının temellerine hiç el
dokundurmadan, aşağı indirilebilecek bir çatı düşünülemez. Kentlerde
kapitalistlerin meydana getirdiği doruk, burada mevcut değil. Burada şiddete başvurmak, her şeyi berbat
etmek anlamına gelecektir.”
(Lenin,İşçi
ve Köylü İttifakı,RK(B)P VIII Kongresi. Köylerde Çalışma Üzerine Rapor ,Sayfa:96-97,Sol
yayınları)
Görüldüğü
gibi köylülerle değil şimdi çatışmak ilerde çatışmak bile aptalcadır. Zor yoluyla
köylülüğe sosyalizmin benimsetilmemesi Leninizmin temel ilkesidir. Zor
kullanarak çatışma çıkarmak felakate neden olacak bir hata yapmak demektir. Sovyetlerde
zamanında bu hatayı bazı görevlilerin yaptığı, köylülere zor kullanarak onları
sosyalizme geçirmeye çalıştığı bir tarihsel olgudur. Stalin zor yoluyla
köylülüğü sosyalizme geçirmeye çalışanları “Başarı sarhoşluğu üzerine” isimli
yazısında eleştirmiş, bu kişilerin kendisinin altında çalıştığı için sorumluğu
üzerine almış ve gerçek bir Marxist’in yapması gerektiği gibi davranarak
özeleştiri verip yapılanların çok büyük bir hata ve Leninizmin çiğnenmesi
olarak belirtmiştir.Ama sonucun orta periodta felakete sürüklenmesine engel
olamamıştır. Bir anlamda Troçki’nin ileride köylülerle çatışma içinde olacağı
tezi felaket getirmiştir. Komünist partinin görevi köylülerle çatışma yaratacak
ortam yaratmak yerine bunu yok etmektir. Troçki’nin çatışma çıkmasını dört gözle
beklemesi ve gelecekle ilgili çatışma kehanetleri ancak proletarya
diktatörlüğün bir an önce sonunun gelmesi için bir temenniden başka bir şey değildir.
Troçki
gene çarpıtmada son hız devam ediyor:
“
“Bolşevikleri destekliyoruz, fakat komünistlere karşıyız”. Bu ne demektir? Bu
orta köylülüğün belirli bir aşamada işçi devrimine Rus tipi yüz çevirmesi
demektir.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki,
Troçki’nin konuşması,sayfa:71)
Bunun
böyle olmadığını Lenin şöyle açıklıyor:
“Uygulamada
özel aşırılıkları kışkırtacak her şeyden kaçınmak gerekir. Şurada, burada, kendilerine
komünist süsü veren ve bizi aldatan ikbal avcıları, serüvenciler bize yapışmış
durumdalar; saflarımıza sızdılar. Çünkü komünistler şimdi iktidardadır; çünkü
daha namuslu “devlet hizmetkarları”, geri fikirlerinden ötürü bizimle çalışmak
istemediler, oysa ikbal avcılarının ne fikirleri, ne namusları var. Ancak
iktidara ulaşmayı dileyen bu insanlar, tabanda zorbalığı uyguluyorlar ve iyi
bir şey yaptıklarını sanıyorlar. Oysa, bu, gerçekte, kimi zaman öyle durumlar
yaratıyor ki, o zaman köylüler “Yaşasın Sovyet iktidarı, fakat kahrolsun
komünizm” diyorlar. Ilımlılık yoksunluğunun, aceleciliğin, aşırılığın ne büyük
zararlar getirdiğini unutmamalıyız.” (Lenin,İşçi ve Köylü İttifakı,RK(B)P VIII
Kongresi. Köylerde Çalışma Üzerine Rapor ,Sayfa:95,Sol yayınları)
Bir
tek Troçki bundan köylülerin işçi devrimine karşı oldukları sonucunu çıkarır.
Aksine köylülük işçi devriminden yana tavır takındığı için “Yaşasın Sovyetler” demekte ona zor uygulayan
anti-Leninistler için “Kahrolsun Komünistler” demekte. Görüldüğü gibi köylüye
şiddet uygulama sevdası felakatten başka bir şey doğurmuyor.Troçki gibi
köylülükle çatışma
ve
zor kullanma meraklılarına köylülük “Kahrolsun” demekten başka bir şey söylemiyor.
Gelelim
Lenin’in bir zamanlar Troçki ile köylülük konusunda görüş ayrılığının
olamadığını belirttiği yazısına acaba Lenin’in bunu yazmasının nedeni ne
olabilir?.
“Troçki zeki bir
adamdı,yetenekliydi,çok büyük bir etkileme gücüne sahipti.Lenin bile onunla
amansızca mücadele etmiş olmasına rağmen,pravda’da köylü sorunu hakkında Troçki
ile fikir ayrılığı olmadığını yayımlatmak zorunda kalmıştı.Stalin’in gerçekleri
yansıtmadığı için bundan hiç hoşnut kalmayarak Lenin’e geldiğini
hatırlıyorum.Lenin onu “ne yapmamamı istiyorsunuz? troçki yüzde yüzü
köylülerden oluşan silahlı ellerin desteğinde.ülke zaten tam anlamıyla bir
bozgunun içerisinde,bir de biz herkesin önüne kendi üst düzey kavgalarımızı mı
ortaya sereceğiz?”(feliks çuyev,molotov anlatıyor sayfa:198)
Zengin köylülerin
desteğindeki Troçki ile çatışmanın manalı olmayacağını düşündüğü için Lenin’in
böyle bir yazı yazmış olduğunu Molotov bize açıklıyor. Zaten Molotov açıklamasa
bile yukarıdaki tartışmalardan aynı görüşe sahip olmadığı gün gibi açık değil
mi? Köylülük konusu bir tarafa bırakırsak Troçki'nin sürekli devrimine gelirsek
bakalım Troçki nasıl köylü konusunda olduğu gibi bir dansöz edasıyla sürekli
devrim konusunda da dönüp duruyor.
“Yoldaşlar, benim “sürekli
devrim teorisi” sorununu öne sürmek gibi bir niyetim yok. Şimdiki
Tartışma konularıyla bu
teorinin- hem doğrularıyla, hem de eksik ve yanlışlarıyla- hiçbir ilişkisi
yoktur. Her durumda ne 1925’deki muhalefet, e de 1923’deki muhalefet, son zamanlarda
çok hararetli bir şekilde uğraşılan Sürekli Devrim Teorisi için en ufak bir
sorumluluğu bile taşımamaktadır. Ben de soruna artık kapanmış gözüyle
bakıyorum.” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin,
Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:69)
Yalan
söylüyorsun Mösyö Troçki konuya kapanmış gözüyle bakmıyorsun!
“
“Sosyalist devrimin tam zaferi bir tek ülkede düşünülemez. Hiç olmazsa birkaç gelişmiş
ülke ile ki bunlara Rusya’yı katamayız, çok yoğun bir beraber çalışmayı
gerektirmektedir.” Lenin 8 kasım 1918” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi
mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:77)
“
“Kendilerini zeki bulan ve hatta kendilerini sosyalist olarak nitelendiren
safsatacı insanlar(bu kautskistlerlere ve suchanow taraftarlarına karşı
söylenmiştir) olduğunu biliyorum; bunlar ülkelerde devrim patlamadan önce
iktidarı ele almamak gerektiğini iddia ettiler. Ama bu şekilde konuşmalar ile
devrimden saptıklarını ve burjuvazinin tarafına geçtiklerini sezinlemiyorlar.
Emekçi sınıflar, devrimi dünya ölçüsünde sonuçlandırıncaya kadar beklemek,
emekçi sınıfların kendi beklentileri içinde uyuşup kalmalarını demektir. Yani
donmaya varıncaya dek beklemek demektir. Çok saçma…”
Özür
dilerim, arkasından şu cümleler gelmektedir:
“Çok
saçma. Devrim, zorluğu herkesçe bilinene bir şeydir. Ki son zaferi elde etmek,
yalnız dünya düzeyinde ve yalnız bütün ülkelerin işçilerinin ortak çabaları ile
olasıdır.”(Lenin,cilt15,s.287,14 mayıs 1918)” (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya
devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:78-79)
Troçkinin
alıntılarında bir tuhaflık sezinlediniz mi? Lenin burada nihai açıdan diyor.
Tek ülkede sosyalizm nihai açıdan dünya devrimine karşı mı bunu aşağıda
göreceğiz(Troçkiye göre öyle olduğunu biliyoruz ama bakalım gerçek ne?) İkinci
bir konuya gelirsek Troçki burada alıntının altını vermedikleri için alıntıyı
verenleri ahlaksızlıkla gizli bir şekilde itham ediyor. Şimdi aşağıda yapacağımız
Troçki'nin yaptığı Lenin alıntısı ile Troçki aynı yukarıda eleştirdiği Kişilerle
aynı yerde kendisini buluyor. O da manayı çarptıracak şekilde metni tahrif
ediyor.
“Lenin
1922 yılında şöyle demişti “Biz sosyalist ekonominin temelini tam anlamıyla
atmış değiliz. Çürümek üzere olan kapitalizmin düşman güçleri bu temeli halen
elimizden çekip alabilirler. Bu açık olarak bilinmeli ve itiraf edilmelidir.
Çünkü hayalden ve özellikle yüksek yerlerde dolaşıp baş dönmesinden daha
tehlikeli bir şey yoktur. Acı gerçeğin tanınmasında biraz haksızlığa da neden
olsa korkacak hiçbir şey yoktur. Çünkü biz Marksizmin en doğal gerçeği olan,
sosyalizmin zaferi için birkaç gelişmiş ülke işçilerinin birlikte çabalarının
gerekli olduğunu gerçeğini devamlı ilan ve tekrar ettik.” Lenin, Toplu Eserler,
cilt,xx/2,s.487,Rusça baskı) (Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi
mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:81)
Bu
metni Troçki'den okusaydım Lenin’in sürekli devrimi desteklediğine inanacaktım
bakalım bu alıntının bir üst satırında Lenin nelerden bahsediyor?
“Sovyet
türü bir devlet yarattık ve bununla dünya tarihinde yeni bir çağı başlattık:
burjuva egemenliği çağının yerini alacak olan proletaryanın siyasal egemenliği
çağı. Bunu da hiç kimse elimizden alamaz; Sovyet türü devletin son rötuşları
ancak birkaç ülkenin işçi sınıfının pratik deneyimlerinin yardımıyla yapılacak
olsa da kazanımımız bakidir.”(Lenin,Komintern, ,bir gazetecinin notları yüksek
bir dağa tırmanmak, umutsuzluğun zararları, ticaretin faydaları, menşeviklere
karşı tutum vb. üzerine,agora kitaplığı,sayfa:241)
Dikkat
edelim “son rötuşları” diyor Lenin. Aynı şeyi tekrarlamamak için aşağıda
sosyalizmin zaferi diyor yani nihai açıdan sosyalizmin zaferi dediği kuşku
götürmez. Troçki burada kendi değerlerine göre ahlaksızlık olan şeyin aynısını
yapıyor. Troçki ısrarla Sovyet devletinin bu zamana kadar ayakta kalmasını bir
türlü anlamıyor yiğitliğin elden gitmemesi için bunu 1 aylık Bavyera sosyalist
cumhuriyetinin Alman devletini yıpratmasına bağlıyor.O bir aylık devrimin bile Sovyetleri ayakta tutmaya yettiğine işaret
ediyor. Çok alıntı yaptığım için okuyucuyu alıntılarla daha fazla boğmak
istemiyorum bu yüzden bu kısmın sayfa numarasnı verip Lenin’in görüşüne
geçeceğim “(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev,
Troçki, Troçki’nin konuşması,sayfa:71)
Şayet
Almanya'da devrim başarılı olmuş olsa idi acaba dünya devrimi başarılı
olabilecek mi idi? Lenin bunun imkansız olduğunu söylüyor
“Alman
devrimi gidişi pek çok kimselerin düşündüğünden daha erken olacağını ummamıza
izin verse bile, dünya sosyalist devrimi belki de yakında olmayacaktır.” (Lenin,İşçi
ve Köylü İttifakı, Mosova Parti Militanları Toplantısı. Küçük-Burjuva
Demokrasisine Karşı Proletaryanın Tutumu Üzerine Rapor,Sayfa:79,Sol yayınları).Görüldüğü
gibi Almanya’da devrim olmuş olsa bile dünya devrimi olamayacağından Troçki’ye
göre yıkım kaçınılmaz olacaktı. Her ne kadar kendisini pasifist diye
tanımlamasa da, Soveyetlerin o güne kadar ayakta durduğunu kendi teorisine göre
ispatlamak için gülünç bir şekilde 1 aylık Bavyera sosyalist cumhuriyetine de bel
bağlasa da teorisi ve o güne kadar Sovyetlerin ayakta durmasını açıklamaya
yetmiyor ve bunalımlı teorisi ve histerik yenilgi korkusu yüzünden aynı
konuşmasında kendi ile çelişkiye düşüyor. Lenin her ne kadar Almanya’da devrim
olsa bile dünya devrimi büyük ihtimalle olamayacak dese bile histerik Troçki
madem dünya devrimi olamayacak acaba biz erken mi dünyaya geldik? diye soruyor
ve histerisini dünyaya erken gelmiş olamayız dünya devrimi olacak diye
noktalıyor.(Lenin’in bütün yazılarına rağmen)
“Öyleyse
bunca tahminleriniz niye? Bu zaman süresince Avrupa’da neler olacağını size
soruyorum. Sadece teorik açıdan bakılırsa kaç seçenek söz konusudur. Ya Avrupa,
şimdi olduğu gibi, savaş öncesi düzeyde seyredecektir, işçi sınıfı ile
burjuvazi sağa sola dalgalanacaklar ve birbirlerini dengede tutacaklardır. Ama “denge”
mutlak olmadığı için kararsız olarak nitelendiriyoruz. Bu durum yirmi, otuz,
kırk yıl devam edemez. Bu(denge) ya bir tarafa ya da öbür tarafa doğru
belirlenmelidir. Kapitalizmin yeniden güçlü bir denge edinebileceğine
inanmıyor musunuz? Avrupa kapitalizminin yeni bir yükseliş dönemini yeniden
kendi kendini üretmesine inanıyor musunuz? Eğer bunun olasılığına
inanıyorsanız(ama ben kapitalizmin bu gibi şanslarının olduğuna inanmıyorum),
eğer buna kısa bir süre içinde olsa teorik olarak olanak verilse, o zaman
demektir ki, kapitalizm Avrupa ve dünya ölçüsünde kendi tarihsel misyonunu
henüz yerine getirmemiştir; o zaman bugünkü kapitalizm emperyalist ve çürüyen
kapitalizm değil, aksine kendisini geliştiren, ekonomiyi ve kültürü ilerleten
bir kapitalizmdir. Bu da bizim daha çok erken dünyaya geldiğimiz anlamına
gelir.”(Tek ülkede sosyalizm mi, dünya devrimi mi?,Stalin, Zinovyev, Troçki,
Troçki’nin konuşması,sayfa:87-88)
Troçki
açık açık pasifizm yapıp bu pasifizmini devrimcilikle örtmeye çalışmakta ve bunun
için dünya devrimi zamanı geldi demektedir.Biz Lenin’den okuduğumuz kadarıyla
ve sonrasında Troçkinin söylediklerine bakarak Troçki’ye “pes artık” demekten
başka bir şey diyemiyoruz.
Gelelim
Troçkinin tek ülkede sosyalizm düşüncesi dünya ölçeğinde bir devrimi dıştalar
mantığına bunun yanlış olduğunu en iyi Stalin’in şu yazısına bakarak anlıyoruz.
“Ama Parti, tek ülkede sosyalizmin zaferi
probleminin bununla bitmediğini biliyordu. Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin
kuruluşu, insanlık tarihindeki, en büyük dönüm noktası, SSCB işçi sınıfı ve
köylülerinin dünya çapında tarihi öneme sahip bir zaferi olacaktı. Ama bu yine
de SSCB'nin bir iç işiydi ve sosyalizmin zaferi probleminin sadece bir kısmını
oluşturuyordu. Problemin öbür kısmını, sorunun uluslar arası yanı oluşturuyordu.
Tek ülkede sosyalizmin zaferi önermesini gerekçelendirirken,
Stalin yoldaş tekrar tekrar, bu sorunun iki yönünün,iç yönünün ve uluslararası
yönünün birbirinden ayırdedilmesi gerektiğine işaret etti. Sorunun iç yönü bakımından,
yani ülke içindeki sınıfların karşılıklı ilişkileri bakımından, Sovyetler Birliği'nin
işçi sınıfı ve köylülüğü, kendi burjuvazisini iktisadi bakımdan tamamen
yenilgiye uğratılabilir ve tam sosyalist toplumu kurabilirdi. Ama sorunun bir
de uluslararası yönü,yani dış ilişkiler alanı; Sovyetler Birliği ile kapitalist
ülkeler arasındaki, Sovyet halkı ile, Sovyet sisteminden nefret eden ve
Sovyetler Birliği'ne yeniden silahlı müdahalede bulunmak, SSCB'nde kapitalizmi
restore etme çabalarına yeniden girişmek için fırsat kollayan uluslar arası burjuvazi
arasındaki ilişkiler alanı vardı. Ve SSCB şimdilik tek sosyalizm ülkesi olduğu,
ama diğer ülkeler hala kapitalist kaldığı için, Sovyetler Birliği'nin
kapitalist kuşatması sürmekte ve bu da kapitalist müdahale tehlikesini ortaya çıkarmaktaydı.
Bu kapitalist kuşatma varolduğu sürece, kapitalist müdahale tehlikesinin
ortadan kalkmayacağı açıktı. Sovyet halkı tek başına, kendi gücüyle bu dış
tehlikeyi, SSCB'ne kapitalist müdahale tehlikesini ortadan kaldırabilir miydi?
Hayır, kaldıramazdı, çünkü kapitalist müdahale tehlikesini ortadan kaldırmak için,
kapitalist kuşatmayı ortadan kaldırmak gerekirdi, ve kapitalist kuşatmayı
ortadan kaldırmak ise ancak en azından bir ülkede muzaffer proleter devrimin
bir sonucu olarak mümkündü. Bundan çıkan sonuç şuydu: Kapitalist iktisat
sisteminin ortadan kaldırılması ve sosyalist iktisat sisteminin kurulmasında
ifadesini bulan SSCB'nde sosyalizmin zaferi, buna rağmen, yabancı silahlı
müdahale tehlikesi, kapitalizmi restore etme teşebbüsleri tehlikesi ortadan
kaldırmak ise ancak en azından birkaç ülkede muzaffer proleter devrimin bir
sonucu olarak mümkündü. Bundan çıkan sonuç şuydu: Kapitalist iktisat sisteminin
ortadan kaldırılması ve sosyalist iktisat sisteminin kurulmasında ifadesini bulan
SSCB'nde sosyalizmin zaferi, buna rağmen, yabancı silahlı müdahale tehlikesi,
kapitalizmi restore etme teşebbüsleri tehlikesi ortadan kalkmadıkça, sosyalizm
ülkesi bu tehlikeye karşı bir garantiye hala sahip olmadıkça, nihai zafer
olarak görülemezdi.”(Stalin,Eserler cilt:15,sayfa310-311,İnter yayınları)
Görüldüğü gibi Troçki tahrifat yapıyor tek ülkede sosyalizm düşüncesinin
sosyalizmin nihai zaferini dıştaladığını iddia ediyor ve yalan söylüyor.Yani Troçki’nin
Lenin’den alıntıladığı nihai zaferin dünyanın bütün ülkeleri ile birlikte olacağı
tezi tek ülkede sosyalizmin tezidir. Lenin bunu “Avrupa birleşik devletleri
sloganı üzerine” açıklamıştır ve “Devrimin iki çizgisi üzerine” isimli
makalesinde de Troçki’nin sürekli devrimi ile alay etmiştir. Lenin’in tek
ülkede sosyalizm ile ilgili yazıları daha artırılabilir ama bu kadarı şimdilik
benim gözümde yeterlidir.
Sonuç olarak Troçki hayatı boyunca döndü,döndü,döndü ve son döndüğü taraf
olan burjuvaziye büyülenmiş gözlerle bakıp onun önünde büyük bir saygıyla
eğilip yeni efendisine içten bir şekilde hizmetinizdeyim dedikten sonra nihai
olarak bu dönüşünü sonlandırdı ve adını tarihe altın harflerle proletaryaya
ihanet çetesinin en başarılı teorisyenlerinden biri olarak yazdırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.