14 Kasım 2012 Çarşamba

Lenin'in Buharin Üzerine Yazdığı Önemli Bir Mektubu


                                                                 58
                                                 INESSA ARMAND’A
Sevgili dost,
“anayurdun savunması” konusunda,görüşlerimizde bir ayrılık var mı,yok mu bilmiyorum.Marx’ın Anısına adanan makaleler topluluğundaki yazımla* bugünkü sözlerim arasında çelişme buluyorsun ama,ikisinden de belirli bir bölüm aktarmadan yapıyorsun bunu.Buna cevap veremeyeceğim.Marx’ın anısına adanan makaleler topluluğunu daha almadım.Onda yazdıklarımı haliyle kelimesi kelimesine hatırlayamam.Yeri geldikçe gerekli bölümleri buraya almaksızın sizin savınıza karşılık veremem.Ama genellikle bana öyle geldi ki,siz savınızı biraz tek taraflı ve formalistçe öne sürüyorsunuz:Komünist Manifestosu’ndan bir yer aktarıyorsunuz(çalışan insanın yurdu yoktur)ve onu neredeyse kayıtsız şartsız,milli savaşların tanınmamasını bile içine alacak şekilde uygulamak istiyorsunuz.Marksizmin bütün ruhu,bütün sistemi,her önermenin a)yalnız tarihi bakımdan,b)ancak diğerleri ile ilgili olarak,c)tarihin somut denemeleri yönünden incelenmesini ister.Anayurt,tarihi bir kavramdır.Anayurt,bir çağda,ya da daha doğrusu milletin onu ezenleri devirmek için mücadele ettiği anda bir şeydir,milli hareketlerin çok gerilerde kaldığı anda başka bir şey “Üç tip ülke”için(kendi kaderini tayin üzerindeki tezimizin 6.paragrafı**)anayurt üzerine tek bir önerme olmayacağı gibi,onun savunması konusunda da her türlü şartlar altında da aynı şeyler uygulanamaz.Komünist Manifestosu’nda çalışan insanın yurdu yoktur deniyor.Doğru.Ama orada yalnız bu söylenmiyor.Orada,milli devletler kurulduğu zaman,proletaryanın oynayacağı rolün bir özellik kazanacağı da söyleniyor.İlk önermeyi(çalışan insanın yurdu yoktur)alıp bunun ikincisiyle(işçiler,burjuvazi ile aynı anlamda olmamakla birlikte milli bir sınıf teşkil eder)ilişkisini unutmak pek yanlış olacaktır.Öyleyse bu ilişki nerededir?Bence bu ilişki şu gerçektedir ki,demokratik bir harekette(böyle bir anda,böyle somut şartlar içinde)proletarya bunu desteklemeyi reddedemez(ve bunun sonucu milli bir savaşta anayurdun savunmasını destekler).Marx ve Engels Komünist Manifestosu’nda çalışan insanın yurdu yoktur diyorlar.Fakat aynı Marx çok defalar milli bir savaş için çağrıda bulundu:Marx 1848’de Engels 1859’da(po ve ren kitabının sonunda Almanların milli duygularının kıvılcımlandığı anda onları milli bir savaş vermeğe çağırdı).Engels 1891’de Fransızlar(boulanger)+Aleksandr III’ün Almnlara karşı giriştikleri tehditler ve savaş hazırlıkları karşısında “anayurdun savunması” gereğini hiç itirazsız kabul etti.Marx ile Engels,bugün başka,yarın başka şey söyleyecek,kafası karmakarışık kişiler miydi?Hayır.Bence milli bir savaşta “anayurdun savunması”Marksizmin gereklerine tamamen uygundur.1891’de Alman sosyal demokratlarının,Boulanger+Aleksandr III’e karşı anayurtlarını savunmaları gerekirdi.Bu,özelliği olan bir milli savaştı.Bunu söylerken,tesadüfen Yuri’ye karşı yazdığım makalede***söylediklerimi tekrar ediyorum.Her nedense sen bunun sözünü etmiyorsun.Bana öyle geliyor ki,burada ortaya atılan sorun üzerine de ve benim Marksizm anlayışımı bütünüyle(ya da neredeyse bütünüyle)aydınlatacak bir çok önermeler var o makalemde...
Radek’e gelince... “yani Radek ile kavgama”(???!!!).Geçen bahar Grigori**** ile bir tartışmamız oldu;o sıradaki politik durumu hiç anlamıyor ve bana Zimmervald Solu’ndan ayrıldığım için çatıyordu.Pek budalaca bir şey.Zimmervald Solu ile bağlantı da şarta bağlı değildir.İkincisi,Radek ile genel bir “kopma” olmadı yalnız belli bir alanda oldu.Üçüncüsü,Radek ile olan bağlantıyı,gerekli teorik ve pratik mücadele elimizi kolumuzu bağlayan bir şey gibi düşünmek budalalığın dik alasıdır.Ben değil. “Zimmervald Solu” ile bağları koparmak için adım atmak,bu bağları zayıflatacak tek bir şey yapmadım.Böyle birşeyi ne şimdiye kadar bana kimse söyledi,ne de söyleyebilir.Ne borchardt ile,ne İsveçlilerle,ne de Knief,ya da başkalarıyla bağlarımı gevşetmedim.Radek çok çirkin şekilde bizi Vorbote’nin yazı kurulundan attı.Radek politikada tıpkı Tuşka işportacıları gibi  davranıyor :arsız ,küstah ,budalaca.Grigori daha ben Zürih’deyken,1916 baharında,Radek ile “ekip çalışması” yapılmadığını yazmıştı.Radek uzaklaşmıştı;bu bir gerçek.Vorbote yüzünden hem benden hem Grigori’den uzaklaştı.Bir kişinin küstahlığı ve işportacı davranış biçimi yüzünden Zimmerman Solu,solluktan çıkmaz,ve onu bu işlere karışmakta mana yok;bu hem akılsızca olur, hem yanlış.Gazeta Rabotnitsa’nın 1916 şubat sayısı bu tuşkavari kokuşmuş adi bir “oyun” için iyi bir örnek(Radek de bu örneği izliyor.)Politikada bu gibi şeyleri hoş görene ben eşek ve serseri derim.Ben bunları asla affetmeyeceğim.Böyle şeyler için insanın yüzüne ya bir yumruk atılır,ya da ondan uzaklaşıp gidilir.Ben tabi ikinciyi yaptım.Pişman da değilim.Alman solları ile bağlarımızdan tek tel koparmış değiliz.Uygulamada Radek ile birlikte yürümemiz sorunu ortaya çıkınca(4-5 kasım 1916 Zürih Kongresinde) onunla birlikte gittik.Grigori’nin benim Zimmervald Solları ile bağlarımı koparttığım üzerine olan aptalca sözleri,her zamanki gibi besbelli bir budalalık.Zürih kongersinde Radek ile kopma “alanı” bu sebeple a)bir rus ve polonya meselesidir.Dış ülkelerdeki örgütlenme komitesinin kararı bunu doğruluyor.b)Radek ve ortakları konusunda, Radek bugün bile bana(ve Grigori’ye)”onların”(O+Buharin+Yuri ve ortakları) “şeyleri” şu ve bu şeklide “gördükleri” teması üzerinde en küstahça mektupları yazabiliyorlar(istersen bu mektupları sana gönderebilirim)!!Ancak,bizimle yuri ve ortakları arasındaki  farklardaki çatlakları genişletmek yoluyla bir entrika icat etmek isteyen bir eşek ve serseri bu şekilde yazabilir.Eğer Radek ne yaptığını bilmiyorsa eşektir.Yok,biliyorsa serseridir.Partimizin politik görevleri açıktır:yazı kurulunda N.I+Yuri+E.B.***** ile eşitlik tanıyarak elimizi kolumuzu bağlayamazdık(Grigori bunu anlamadı ve beni direkt ültimatoma zorladı:eğer hep birlikte ilgimizi kesmezsek,Komünist’ten istifa edeceğimi ilan ettim.Yazı kurulunun ½ sini teşkil eden sacayağının ayrı bir programı olmadığı Komünist iyi bir şeydi).Buharin+Yuri+H.B’den teşkil olunmuş bir gruba eşitlik tanımak budalalık olurdu ve herşeyi mahvederdi.Ne domuz yavrusu Yuri’de ne de E.B’de bir damla beyin vardı ve bunlar Buharin ile grup kurma düzeyine indirilmeye izin verirlerse biz bunlardan yani Komünist’ten ayrılacaktık.Ve bu yapıldı.Kendi kaderini tayin üzerindeki polemikler sadece bir başlangıçtı.Hepsi de,tıpkı demokrasiye karşı takınılacak tutumu ilgilendiren bütün sorunlarda olduğu gibi tam bir karışıklık içindeler.Domuz yavrularıyla ahmaklara eşitlik tanımak ha,asla!Güzel güzel ve arkadaşça öğrenme yolunu seçmediler,öyleyse suç kendilerinde(kendilerini sıkıştırdım,Bern’de bu konuda konuşmalar açtım,burun kıvırdılar!Stockholm’e onar sayfa uzunluğunda mektuplar yazdım gene burun kıvırdılar!Pekala,madem ki öyle,cehenneme kadar yolları var.Güzellikle bir sonuca ulaşmak için herşeyi yaptım.Madem ki istemiyorsun,suratına yumruğu indiririm ve budalalığını bütün aleme ilan ederim.onlara ancak böyle,evet ancak böyle muamele edilir)pekiyi,buradaRadek nerede işe karışıyor,diye sorabilirsin.O,bu grubun “ağır topu” olduğu için,bir yanda çalılar arasında saklıydı.yuri ve ortakları hesaplarında gayet marifetli idiler(E.B usta bir entrikacı idi ve Yuri’yi bize karşı yönetmiyor,bize karşı bir grup kuruyordu).Hesapları şuydu:savaşı biz çıkartacağız,ama bizim hesabımıza Radek dövüşecek!Radek bizim için dövüşürken,Lenin’in eli kolu bağlı olacak.Ama öyle olmadı benim küçük domuzlarım!ben politikada ellerimi bağlatmam.Dövüşmek istiyorsanız ortaya çıkın.Fakat Radek’in rolü –domuz yavrularını gizlice kışkırtıp kendisini “zimmervald solu’nun ardına gizlemek-serseriliğin dikalâsı.tuşka bataklığının en pis...bile insanını ardından madrabazlığı,uşaklığı ve fesatlığı bundan daha kirli biçimde yapamazdı.Komünist’te bu noktayı zaten açıkça belirttim.Emperyalizmin demokrasi ile olan ilişkisi ve asgari program sorunu gitgide büyüyen bir ölçüde ortaya çıkıyor(uluslar arası sosyalist komisyon bülteni’nin3.sayısındaki Hollanda programına bakınız;Amerika S.I.P asgari programı bütünüyle bir yana itti.Entwaffnungsfrage******).Bu konuda Radek’in kafasında tam bir karışıklık var(bu onun tezlerinden açıkça belli oluyor,bu aynı zamanda benim tezlerimde ortaya atılan dolaylı,dolaysız vergi sorununda da gösterilmiştir.)Bu en önemli ve temel sorunun açıklanmasında ellerimin bağlanmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğim.Bu sorunun aydınlatılması gerekir.bu konuda daha epeyce “yuvarlamalar” olacaktır(tökezleyecekleri kesindir).Zimmervald solu ile “ilişkiyi”, “emperyalist ekonomizme” karşı(Hollanda-Amerika-Rosuy v.b yerlerdeki şu uluslar arası hastalığa karşı) teorik mücadelede ellerimizin bağlanmasına göz yummamız şeklinde anlayanlar hiçbir şey anlamamış demektir.”Zimmervald solu” kelimelerini ezberlemeyi ve Radek’in kafasındaki teorik karışıklık önünde boyun eğmeyi ben kabul etmiyorum.Sonuçlar:Zimmervald’dan sonra manevra yapmak daha güçleşti.İnsanın ellerinin bağlanmasına göz yummadan,Radek E.B ve ortaklarının gerekli şeyleri çıkarıp alması gerekiyordu.Ben bunda başarılı olduğum düşüncesindeyim.Buharin’in Amerika’ya gitmesinden ve hele Yuri’nin makalesini bize göndermesi ve benim cevabımı kabul etmesinden(buna kabul etmek değil kabullenmek zorunda kalmak demek daha doğru olur)sonra “grup” olarak onların işi bitmişti.Ama Grigori ona eşitlik tanıyarak bu grubu sürdürmek istedi:biz ona eşitlik verecekmişiz!!)Radek ile yolumuz Rus-Polonya arenasında ayrıldı ve onu bizim Sbornik’e davet etmedik.Böyle olması da lazımdı zaten.Ve şimdi işleri karıştıracak hiçbir şey yapamaz.Zürih kongresinde(5 kasım 1916)şimdi Grimm’e karşı olduğu gibi benimle birlikte yürümek zorunda kaldı.Bunun anlamı ne?Bunun anlamı şu ki,ben sorunları bölmeyi******* başardım.Kautskiciler(Grimmy compris********)üzerindeki uluslar arası baskı bir dirhem bile azalmadığı gibi.ben Radek’in budalalığı ile aynı sepete konulmadım!Stratejik olarak şimdi ben,dava kazanıldı diyorum.Ola ki Yuri+ortakları+Radek+ortakları beni kötüye kullanacaklardır.Alles-y,mesamis*********Şimdi herkes sizden nefret edecek, bizden değil.Ama artık davaya zarar veremeyeceksiniz bizim için yollara açıldı.Kendimizi Yuri ve Radek’İn(her anlamda)pis çamurlarından kurtardık;bunu Zimmervald Solu’nu bir dirhem bile zayıflatmadan yaptığımız gibi,demokrasiye karşı tutum sorunundaki ahmaklığa karşı girişilecek mücadelede bütün imkanlarla sahip olacak şekilde yerine getirdik.Voila**********Bu uzun mektup ve şiddetli kelimelerin bolluğu için özür dilerim;açık konuşurken başka türlü yazamam.Hem ne de olsa bunlar aramızda.Belki de bu gereksiz kötü sözler geçip gidecek.

Selamlarımla.

                                                                                                           Senin
                                                                                                           Lenin

Genellikle,hem Radek,hem de pannekoek,Kautskiciliğe karşı mücadele sorununa yanlış bir yoldan yaklaşıyorlar Buna dikkat!(30 kasım 1916’da yazılmıştır)(Lenin,mektuplar,evrensel basım yayın,sayfa:161-167)

*Markism ve Revizyonizm
**sosyalisit devrim ve ulusların kaderlerini tayin etme hakkı
***marksizmin bir karikatürü ve emperyalist ekonomizm
****G.Y.Zinavief
*****N.I.Buharin+ G.L.pyatakof + Eugene Bosh
****** silahsızlanma sorunu
******* bu çok zor oldu
******** Y.compris-dahil
********* kolay gele dostlarım
********** işte böyle
(yanlış anlaşılmayı gidecek not:Lenin anavatan savunmasını yalnız proletaryanın çıkarı olduğu zaman savunmuştur.proletaryanın çıkarı olmayıp anavatan savunması altında propaganda yapanlara sosyal şovenist demiştir yazıda açık olmadığı için açıklanmasını zorunlu buldum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.