58
INESSA ARMAND’A
Sevgili dost,
“anayurdun
savunması” konusunda,görüşlerimizde bir ayrılık var mı,yok mu
bilmiyorum.Marx’ın Anısına adanan makaleler topluluğundaki yazımla* bugünkü
sözlerim arasında çelişme buluyorsun ama,ikisinden de belirli bir bölüm
aktarmadan yapıyorsun bunu.Buna cevap veremeyeceğim.Marx’ın anısına adanan
makaleler topluluğunu daha almadım.Onda yazdıklarımı haliyle kelimesi
kelimesine hatırlayamam.Yeri geldikçe gerekli bölümleri buraya almaksızın sizin
savınıza karşılık veremem.Ama genellikle bana öyle geldi ki,siz savınızı biraz
tek taraflı ve formalistçe öne sürüyorsunuz:Komünist Manifestosu’ndan bir yer
aktarıyorsunuz(çalışan insanın yurdu yoktur)ve onu neredeyse kayıtsız
şartsız,milli savaşların tanınmamasını bile içine alacak şekilde uygulamak
istiyorsunuz.Marksizmin bütün ruhu,bütün sistemi,her önermenin a)yalnız tarihi
bakımdan,b)ancak diğerleri ile ilgili olarak,c)tarihin somut denemeleri
yönünden incelenmesini ister.Anayurt,tarihi bir kavramdır.Anayurt,bir çağda,ya
da daha doğrusu milletin onu ezenleri devirmek için mücadele ettiği anda bir
şeydir,milli hareketlerin çok gerilerde kaldığı anda başka bir şey “Üç tip
ülke”için(kendi kaderini tayin üzerindeki tezimizin 6.paragrafı**)anayurt
üzerine tek bir önerme olmayacağı gibi,onun savunması konusunda da her türlü
şartlar altında da aynı şeyler uygulanamaz.Komünist Manifestosu’nda çalışan
insanın yurdu yoktur deniyor.Doğru.Ama orada yalnız bu söylenmiyor.Orada,milli
devletler kurulduğu zaman,proletaryanın oynayacağı rolün bir özellik kazanacağı
da söyleniyor.İlk önermeyi(çalışan insanın yurdu yoktur)alıp bunun
ikincisiyle(işçiler,burjuvazi ile aynı anlamda olmamakla birlikte milli bir
sınıf teşkil eder)ilişkisini unutmak pek yanlış olacaktır.Öyleyse bu ilişki
nerededir?Bence bu ilişki şu gerçektedir ki,demokratik bir harekette(böyle bir
anda,böyle somut şartlar içinde)proletarya bunu desteklemeyi reddedemez(ve
bunun sonucu milli bir savaşta anayurdun savunmasını destekler).Marx ve Engels
Komünist Manifestosu’nda çalışan insanın yurdu yoktur diyorlar.Fakat aynı Marx
çok defalar milli bir savaş için çağrıda bulundu:Marx 1848’de Engels 1859’da(po
ve ren kitabının sonunda Almanların milli duygularının kıvılcımlandığı anda
onları milli bir savaş vermeğe çağırdı).Engels 1891’de
Fransızlar(boulanger)+Aleksandr III’ün Almnlara karşı giriştikleri tehditler ve
savaş hazırlıkları karşısında “anayurdun savunması” gereğini hiç itirazsız
kabul etti.Marx ile Engels,bugün başka,yarın başka şey söyleyecek,kafası
karmakarışık kişiler miydi?Hayır.Bence milli bir savaşta “anayurdun savunması”Marksizmin
gereklerine tamamen uygundur.1891’de Alman sosyal
demokratlarının,Boulanger+Aleksandr III’e karşı anayurtlarını savunmaları
gerekirdi.Bu,özelliği olan bir milli savaştı.Bunu söylerken,tesadüfen Yuri’ye
karşı yazdığım makalede***söylediklerimi tekrar ediyorum.Her nedense sen bunun
sözünü etmiyorsun.Bana öyle geliyor ki,burada ortaya atılan sorun üzerine de ve
benim Marksizm anlayışımı bütünüyle(ya da neredeyse bütünüyle)aydınlatacak bir
çok önermeler var o makalemde...
Radek’e
gelince... “yani Radek ile kavgama”(???!!!).Geçen bahar Grigori**** ile bir
tartışmamız oldu;o sıradaki politik durumu hiç anlamıyor ve bana Zimmervald
Solu’ndan ayrıldığım için çatıyordu.Pek budalaca bir şey.Zimmervald Solu ile
bağlantı da şarta bağlı değildir.İkincisi,Radek ile genel bir “kopma” olmadı
yalnız belli bir alanda oldu.Üçüncüsü,Radek ile olan bağlantıyı,gerekli teorik
ve pratik mücadele elimizi kolumuzu bağlayan bir şey gibi düşünmek budalalığın
dik alasıdır.Ben değil. “Zimmervald Solu” ile bağları koparmak için adım
atmak,bu bağları zayıflatacak tek bir şey yapmadım.Böyle birşeyi ne şimdiye
kadar bana kimse söyledi,ne de söyleyebilir.Ne borchardt ile,ne İsveçlilerle,ne
de Knief,ya da başkalarıyla bağlarımı gevşetmedim.Radek çok çirkin şekilde bizi
Vorbote’nin yazı kurulundan attı.Radek politikada tıpkı Tuşka
işportacıları gibi davranıyor :arsız ,küstah ,budalaca.Grigori
daha ben Zürih’deyken,1916 baharında,Radek ile “ekip çalışması” yapılmadığını
yazmıştı.Radek uzaklaşmıştı;bu bir gerçek.Vorbote yüzünden hem benden hem
Grigori’den uzaklaştı.Bir kişinin küstahlığı ve işportacı davranış biçimi
yüzünden Zimmerman Solu,solluktan çıkmaz,ve onu bu işlere karışmakta mana
yok;bu hem akılsızca olur, hem yanlış.Gazeta Rabotnitsa’nın 1916 şubat
sayısı bu tuşkavari kokuşmuş adi bir “oyun” için iyi bir örnek(Radek de bu
örneği izliyor.)Politikada bu gibi şeyleri hoş görene ben eşek ve serseri
derim.Ben bunları asla affetmeyeceğim.Böyle şeyler için insanın yüzüne
ya bir yumruk atılır,ya da ondan uzaklaşıp gidilir.Ben tabi ikinciyi
yaptım.Pişman da değilim.Alman solları ile bağlarımızdan tek tel koparmış
değiliz.Uygulamada Radek ile birlikte yürümemiz sorunu ortaya çıkınca(4-5 kasım
1916 Zürih Kongresinde) onunla birlikte gittik.Grigori’nin benim Zimmervald
Solları ile bağlarımı koparttığım üzerine olan aptalca sözleri,her zamanki gibi
besbelli bir budalalık.Zürih kongersinde Radek ile kopma “alanı” bu sebeple
a)bir rus ve polonya meselesidir.Dış ülkelerdeki örgütlenme komitesinin kararı
bunu doğruluyor.b)Radek ve ortakları konusunda, Radek bugün bile bana(ve
Grigori’ye)”onların”(O+Buharin+Yuri ve ortakları) “şeyleri” şu ve bu şeklide
“gördükleri” teması üzerinde en küstahça mektupları yazabiliyorlar(istersen bu
mektupları sana gönderebilirim)!!Ancak,bizimle yuri ve ortakları arasındaki
farklardaki çatlakları genişletmek yoluyla bir entrika icat etmek isteyen bir
eşek ve serseri bu şekilde yazabilir.Eğer Radek ne yaptığını bilmiyorsa
eşektir.Yok,biliyorsa serseridir.Partimizin politik görevleri açıktır:yazı
kurulunda N.I+Yuri+E.B.***** ile eşitlik tanıyarak elimizi kolumuzu
bağlayamazdık(Grigori bunu anlamadı ve beni direkt ültimatoma zorladı:eğer hep
birlikte ilgimizi kesmezsek,Komünist’ten istifa edeceğimi ilan ettim.Yazı
kurulunun ½ sini teşkil eden sacayağının ayrı bir programı olmadığı Komünist
iyi bir şeydi).Buharin+Yuri+H.B’den teşkil olunmuş bir gruba eşitlik tanımak
budalalık olurdu ve herşeyi mahvederdi.Ne domuz yavrusu Yuri’de ne de E.B’de
bir damla beyin vardı ve bunlar Buharin ile grup kurma düzeyine indirilmeye izin
verirlerse biz bunlardan yani Komünist’ten ayrılacaktık.Ve bu yapıldı.Kendi
kaderini tayin üzerindeki polemikler sadece bir başlangıçtı.Hepsi de,tıpkı
demokrasiye karşı takınılacak tutumu ilgilendiren bütün sorunlarda olduğu gibi
tam bir karışıklık içindeler.Domuz yavrularıyla ahmaklara eşitlik
tanımak ha,asla!Güzel güzel ve arkadaşça öğrenme yolunu
seçmediler,öyleyse suç kendilerinde(kendilerini sıkıştırdım,Bern’de bu konuda
konuşmalar açtım,burun kıvırdılar!Stockholm’e onar sayfa uzunluğunda mektuplar
yazdım gene burun kıvırdılar!Pekala,madem ki öyle,cehenneme kadar yolları var.Güzellikle
bir sonuca ulaşmak için herşeyi yaptım.Madem ki istemiyorsun,suratına yumruğu
indiririm ve budalalığını bütün aleme ilan ederim.onlara ancak
böyle,evet ancak böyle muamele edilir)pekiyi,buradaRadek nerede işe
karışıyor,diye sorabilirsin.O,bu grubun “ağır topu” olduğu için,bir yanda
çalılar arasında saklıydı.yuri ve ortakları hesaplarında gayet marifetli
idiler(E.B usta bir entrikacı idi ve Yuri’yi bize karşı yönetmiyor,bize karşı
bir grup kuruyordu).Hesapları şuydu:savaşı biz çıkartacağız,ama bizim
hesabımıza Radek dövüşecek!Radek bizim için dövüşürken,Lenin’in eli kolu bağlı
olacak.Ama öyle olmadı benim küçük domuzlarım!ben politikada ellerimi
bağlatmam.Dövüşmek istiyorsanız ortaya çıkın.Fakat Radek’in rolü –domuz
yavrularını gizlice kışkırtıp kendisini “zimmervald solu’nun ardına
gizlemek-serseriliğin dikalâsı.tuşka bataklığının en pis...bile insanını
ardından madrabazlığı,uşaklığı ve fesatlığı bundan daha kirli biçimde yapamazdı.Komünist’te
bu noktayı zaten açıkça belirttim.Emperyalizmin demokrasi ile olan ilişkisi ve
asgari program sorunu gitgide büyüyen bir ölçüde ortaya çıkıyor(uluslar arası
sosyalist komisyon bülteni’nin3.sayısındaki Hollanda programına bakınız;Amerika
S.I.P asgari programı bütünüyle bir yana itti.Entwaffnungsfrage******).Bu
konuda Radek’in kafasında tam bir karışıklık var(bu onun tezlerinden açıkça
belli oluyor,bu aynı zamanda benim tezlerimde ortaya atılan dolaylı,dolaysız
vergi sorununda da gösterilmiştir.)Bu en önemli ve temel sorunun açıklanmasında
ellerimin bağlanmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğim.Bu sorunun aydınlatılması
gerekir.bu konuda daha epeyce “yuvarlamalar” olacaktır(tökezleyecekleri
kesindir).Zimmervald solu ile “ilişkiyi”, “emperyalist ekonomizme”
karşı(Hollanda-Amerika-Rosuy v.b yerlerdeki şu uluslar arası hastalığa karşı)
teorik mücadelede ellerimizin bağlanmasına göz yummamız şeklinde anlayanlar
hiçbir şey anlamamış demektir.”Zimmervald solu” kelimelerini ezberlemeyi ve
Radek’in kafasındaki teorik karışıklık önünde boyun eğmeyi ben kabul
etmiyorum.Sonuçlar:Zimmervald’dan sonra manevra yapmak daha güçleşti.İnsanın
ellerinin bağlanmasına göz yummadan,Radek E.B ve ortaklarının gerekli şeyleri
çıkarıp alması gerekiyordu.Ben bunda başarılı olduğum
düşüncesindeyim.Buharin’in Amerika’ya gitmesinden ve hele Yuri’nin makalesini
bize göndermesi ve benim cevabımı kabul etmesinden(buna kabul etmek değil
kabullenmek zorunda kalmak demek daha doğru olur)sonra “grup” olarak onların
işi bitmişti.Ama Grigori ona eşitlik tanıyarak bu grubu sürdürmek istedi:biz
ona eşitlik verecekmişiz!!)Radek ile yolumuz Rus-Polonya arenasında ayrıldı ve
onu bizim Sbornik’e davet etmedik.Böyle olması da lazımdı zaten.Ve şimdi işleri
karıştıracak hiçbir şey yapamaz.Zürih kongresinde(5 kasım 1916)şimdi Grimm’e
karşı olduğu gibi benimle birlikte yürümek zorunda kaldı.Bunun anlamı ne?Bunun
anlamı şu ki,ben sorunları bölmeyi******* başardım.Kautskiciler(Grimmy
compris********)üzerindeki uluslar arası baskı bir dirhem bile azalmadığı
gibi.ben Radek’in budalalığı ile aynı sepete konulmadım!Stratejik olarak şimdi
ben,dava kazanıldı diyorum.Ola ki Yuri+ortakları+Radek+ortakları beni kötüye
kullanacaklardır.Alles-y,mesamis*********Şimdi herkes sizden nefret edecek,
bizden değil.Ama artık davaya zarar veremeyeceksiniz bizim için yollara
açıldı.Kendimizi Yuri ve Radek’İn(her anlamda)pis çamurlarından kurtardık;bunu
Zimmervald Solu’nu bir dirhem bile zayıflatmadan yaptığımız gibi,demokrasiye
karşı tutum sorunundaki ahmaklığa karşı girişilecek mücadelede bütün imkanlarla
sahip olacak şekilde yerine getirdik.Voila**********Bu uzun mektup ve şiddetli
kelimelerin bolluğu için özür dilerim;açık konuşurken başka türlü yazamam.Hem
ne de olsa bunlar aramızda.Belki de bu gereksiz kötü sözler geçip gidecek.
Selamlarımla.
Senin
Lenin
Genellikle,hem
Radek,hem de pannekoek,Kautskiciliğe karşı mücadele sorununa yanlış bir yoldan
yaklaşıyorlar Buna dikkat!(30 kasım 1916’da
yazılmıştır)(Lenin,mektuplar,evrensel basım yayın,sayfa:161-167)
*Markism ve
Revizyonizm
**sosyalisit
devrim ve ulusların kaderlerini tayin etme hakkı
***marksizmin
bir karikatürü ve emperyalist ekonomizm
****G.Y.Zinavief
*****N.I.Buharin+
G.L.pyatakof + Eugene Bosh
******
silahsızlanma sorunu
******* bu çok
zor oldu
********
Y.compris-dahil
*********
kolay gele dostlarım
**********
işte böyle
(yanlış
anlaşılmayı gidecek not:Lenin anavatan savunmasını yalnız proletaryanın çıkarı
olduğu zaman savunmuştur.proletaryanın çıkarı olmayıp anavatan savunması
altında propaganda yapanlara sosyal şovenist demiştir yazıda açık olmadığı için
açıklanmasını zorunlu buldum)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.